Her sağlıklı ekonominin temel göstergelerinin başında işsizlik ve kayıt dışılık rakamlarının makul seviyelerde bulunması gelmektedir. Keza belirtilen bu iki olgu sadece bireyi değil tüm toplumu yakından ilgilendirmektedir.
12 Eylül 2022 tarihinde yayımlanan TÜİK’in Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2022 yılı Temmuz ayındaki sonuçlarına bakıldığında işsizlik oranının hâlen çift rakamlarda %10,1 seviyesinde olduğu görülmektedir.
İşsizliğin bu kadar yüksek boyutlarda olduğu ülkemizde işsizliğin bir nebze de olsa olumsuz etkilerinin giderilmesinde işsizlik sigortasının önemi yadsınamaz.
İşsizliğin olumsuz etkilerinin telafi edilmesinde ise ülkemizde işsizlik sigortası uygulanmaktadır. İşsizlik sigortasından gerekli şartlardan biri de ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan hâller nedeniyle işten çıkarılmamış olmak gerekmektedir. Haklı nedenin ortaya çıkması ile iş sözleşmesi kendiliğinden sona ermez. Lehine haklı neden ortaya çıkan işverenin, iş sözleşmesini sonlandırma iradesinin işçiye ulaşması gerekmektedir.
İş Kanununda haklı nedenle fesih tanımı yapılmamış, ancak işçi ve işveren açısından haklı nedenler ayrı ayrı sayılmıştır. Belirtilen hâller nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda işçinin işsizlik ödeneğine hak kazanıp kazanmayacağı bu yazımızda irdelenmiştir.
Ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışlar
İşsizlik ödeneği her işten ayrılana verilmemektedir. Ancak belirli hâllerde hizmet akdinin feshinde ödenmektedir. İş yerinde üretimin ve verimliliğin olumsuz etkilenmemesi ve işçinin çalışırken gerekli hassasiyeti göstermesi için, işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hâller nedeniyle işini kaybetmesi hâli işsizlik ödeneği ödenecek hâller arasında sayılmamıştır.
İş Kanununda işveren açısından (25. maddesinin (II) numaralı bendinde) ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı hâlinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır
İş Kanununda ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hâller ve benzerleri;
- İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı hâlde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
- İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması.
- İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
- İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84’üncü maddeye aykırı hareket etmesi.
- İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
- İşçinin, iş yerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.
- İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki iş günü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç iş günü işine devam etmemesi.
- İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı hâlde yapmamakta ısrar etmesi ve
- İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, iş yerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.
Olarak sayılmıştır. Bu hâllerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması hâlinde işveren tarafından hizmet akdinin feshedilmesi hâlinde çalışanlara işsizlik ödeneği verilmemektedir.
İşveren yukarıda yer verdiğimiz haklı sebeplere istinaden yaptığı fesihlere karşı işçi iş güvencesi kapsamında ise elbette işe iade davası açabilmektedir. Bu davanın işçi lehine sonuçlanması hâlinde yasada öngörülen geriye dönük yatırılan 4 aylık primlerin son günü fesih tarihi kabul edilerek, başvuru ve prim ödeme şartlarını sağlayanlara çalışılmayan dönemler için işsizlik ödeneği ödenmektedir. Davanın kesinleştiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılan başvuruların süresinde yapıldığı kabul edilmektedir.
İşe iade davasına konu olan ilk fesih ile işsizlik ödeneği ödenmiş olan işsizler için; fesih tarihinden itibaren işe iade davası kapsamında geriye dönük bildirilen primlerin son günü fesih tarihi olarak esas alınmak suretiyle işsizlik ödeneği hak sahipliği belirlenmekte ve işsiz geçen dönemler için işsizlik ödeneği ödenmektedir.
İşverenin iyi niyet kurallarına aykırı davranması
İşverenin kendisi ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı dolayısıyla işçinin hizmet akdini feshetmesi hâlinde ise, işçi hem kıdem tazminatı hem de işsizlik ödeneği almaya hak kazanmaktadır.
Buna göre İş Kanununun 24/II Maddesinde belirtilen “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hâller ve benzerleri” başlıklı maddesinde belirtilen hâllerden birine uygun olarak işçinin hizmet akdini feshetmesi hâlinde işsizlik ödeneğine hak kazanacaktır.
Türkiye | İsa KARAKAŞ