Kamu bugüne kadar hep kendi parasının kullanılmasındaki finansman yükünü arttırarak, kamu alacaklarının finansman kaynağı gibi kullanılmasını önleme amacını gütmüştür. Bu da bir ölçüde normal karşılanabilir. Teoride ise gecikme zam veya faizinin, normal piyasa faizini aşan kısmını ceza niteliğinde görenler de vardır. Ancak bu defaki artırım, ekonomik zorluklarla boğuşan ve vergi borçlarını ödemekte güçlük çeken mükelleflerin borçlarını artırmaktan ve dolayısıyla yeni yapılandırma taleplerinin artmasından başka bir şeye yaramayacağı gibi, siyasi iktidarın faiz karşıtı politikalarına ve özellikle Hazine ve Maliye Bakanının bu yöndeki söylemlerine de ters düşmüştür.

Bu genel girişten sonra yeni faiz oranları ve uygulamasına bakalım.

Gecikme zammı oranındaki değişiklik

1947 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca 30.12.2019 tarihinden bu yana aylık yüzde 1,6 (yıllık yüzde 19,2) olarak uygulanmakta olan gecikme zammı oranı, 5801 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 21.7.2022 tarihinden itibaren aylık yüzde 2,5’a (yıllık yüzde 30) yükseltildi.

Gecikme faizinin günlü olarak belirlendiği hallerde aylık faiz oranının otuzda biri dikkate alınmaktadır.

Gecikme zammı vergi ziyaı cezalarında ödeme vadesinin gelmesinden sonra tam olarak uygulanmakta, mahkemeler tarafından verilen ve ceza mahiyetinde olan kamu alacaklarında ise yarı oranda uygulanmaktadır.

Aylık esasta gecikme zammı hesaplanan hallerde, içinde bulunulan aylık dönem bitimine kadar eski oranda, aylık dönemin bitiminden itibaren yeni oranda hesaplama yapılacaktır. Örnekleyelim. Vadesi 28.6.2022 olan bir kamu alacağı, 25 Temmuz günü ödenmek istenirse, günlük faiz hesaplanacağından 21 Temmuza kadar eski oran, bu tarihten sonrasına (25 Temmuza kadar) yeni oran uygulanacaktır. Ancak ödeme 2 Ağustos’da yapılırsa 28 Temmuza kadar eski oranda aylık, bu tarihten sonrasına ise yeni oranda günlük gecikme faizi hesaplanacaktır. 2 Eylül günü bu borç ödenirse, 28 Temmuza kadar aylık olarak eski oran, 28 Ağustosa kadar aylık, bu tarihten 2 Eylüle kadar da günlük olarak yeni oranda gecikme zammı hesaplanacaktır.

Diğer bazı vergi müesseselerinde faiz oranı

Vergi Usul Kanunu ile hesaplanması öngörülen gecikme faizi, pişmanlık zammı, izaha davet zammı gibi faize dayalı uygulamalarda da uygulanan faiz oranının gecikme zammına bağlanmış olması dolayısıyla, bu müesseselerle ilgili faiz oranları da artmış oldu.

Gecikme faizi hesaplamasında ay kesirleri dikkate alınmaz. Bir başka deyişle gün bazlı hesaplama yapılmamaktadır.

Tecil faizindeki değişiklik

6183 sayılı Kanunun 48. maddesi uyarınca uygulama alanı bulan ve 31.12.2019’dan bu yana yıllık yüzde 15 olarak uygulanmakta olan tecil faizi oranı da 21.7.2022 tarihinden itibaren yıllık yüzde 24’e yükseltildi.

Ancak 21 Temmuz’dan önce yapılan müracaatlara dayanılarak tecil edilecek olan kamu alacaklarına önceki oran uygulanacağı gibi bu tarihten önce tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olan kamu alacaklarına da tecil şartlarına uygun olarak ödendiği sürece eski tecil faizi oranı uygulanacaktır.

Bu tarihten önce tecil talebinde bulunulmuş ve/veya tecil edilmiş kamu alacaklarına yönelik tecilin ihlal edilmiş olması ve yeni talepte bulunulması üzerine yeniden tecil yapılması (tecilin geçerli sayılması) halinde ise, 21 Temmuz tarihine kadar eski tecil faizi oran, bu tarihten sonra ödenmesi gereken taksit tutarlarına ise yüzde 24 tecil faizi uygulanacaktır.

Tecil faizi aynı zamanda fazla ve haksız tahsil edilmiş vergilerin iadesinde de uygulanmaktadır. Bu haksız ve adalete aykırı uygulama, gerekli yasa değişikliği yapılmadığı için halen sürmektedir. Dolayısıyla vergi mükellefleri geciken borçlarını öderken gecikme zammı (yıllık yüzde 30) ile ödemekte, ama haksız ödenmiş vergilerini yargı kararı ile de olsa geri alırken tecil faizi ile (yıllık yüzde 24) ile geri almaktadırlar. Bu da hazine açısından sanırım haksız vergi almış olma kârını oluşturmaktadır.

Vergiye uyumlu mükelleflerin tecil faizindeki değişiklik

6183 sayılı Kanununun 48/A maddesindeki koşulları taşıyanların teminat ve faiz yönünden daha avantajlı tecil olanakları söz konusudur. Bu olanaktan yararlananlara uygulanacak faiz oranı ise çok zor durum tablosu ile belirlenen likidite ve kaldıraç analiz oranlarına göre tecil faizi oranının binde beşi ile yüzde 75’i arasında belirlenmektedir.

Ancak tecil sırasında birikmiş gecikme zammının yerine ÜFE aylık değişim oranının hesaplanması ve son dönemlerde ÜFE oranlarındaki yükseklik nedeniyle, borçlu mükelleflere kolaylık sağlamayı amaçlayan müessese, astarı yüzünden pahalıya gelir hale gelmiş ve dolayısıyla tercih edilmeyen bir müesseseye dönüşmüştür.  

Dünya | Bumin DOĞRUSÖZ