Dünya Bankası'nın 2022 yılında kayıt dışı ekonomi ile ilgili yayımlamış olduğu raporda; gelişmekte olan ülkelerin 2012 ile 2018 yılları arasında GSYİH'nın ortalama üçte birinin kayıtdışı ekonomik faaliyetlerden oluştuğu tespiti yer almaktadır.

Kayıt dışı ekonomi oranının yüksekliği, işgücü verimliliği ve vergi gelirleri üzerinde olumsuz etki yaratmakta ve yoksullukla beraber gelir dağılımındaki eşitsizliği artırıcı etkiye sahip olmaktadır.

Türkiye, kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmek için; 2008-2010, 2011-2013, 2015-2017 ve 2018-2021 yıllarını kapsayan eylem planları hazırlamıştı. Bu defa 2023-2025 yılları arasında kayıt dışı ekonomi ile mücadele için yeni bir eylem planı açıklandı.

Bugün sizlere, bu eylem planı kapsamında yapılması planlanan vergisel düzenlemeleri ana başlıkları itibari ile özetleyeceğim.

ÇEMBERİ DARALTMAK

– Hizmet sektöründe nakit kullanımının yoğun olduğu faaliyetler tespit edilerek, bu faaliyetlerde önleyici ve özendirici tedbirlerle nakit kullanımını azaltacak düzenlemeler 31.12.2024 tarihine kadar hayata geçirilecek.

– Elektronik defterler üzerinden risk analizi ve değerlendirme çalışmaları yürütülebilmesine yönelik hukuki ve teknik altyapı oluşturularak, DERİN (Defter Risk İncelemesi) projesi 31.12.2024'e kadar hayata geçirilecek.

– Piyasaya bandrolsüz arz edilen makaronlar sebebiyle kayba uğratılan vergilerin ödenmesine yönelik müteselsil sorumluluk uygulaması getirilecek. Ayrıca, vergi güvenliğinin sağlanması amacıyla kullanım zorunluluğu getirilen özel etiket ve işaretlerle ürünleri etiketlenmesi ve işaretlenmesi, etiketlenen veya işaretlenen ürün bilgilerinin veri merkezine aktarılmasını sağlayan sisteme fiziksel veya bilişim yoluyla müdahale edilmesi 31.12.2024 tarihine kadar adli suç kapsamına alınacak.

– Özel Tüketim Vergisi Kanunu'na ekli (I) sayılı listede yer alan (A cetvelinde; akaryakıt ürünleri, doğalgaz, LPG, B cetvelinde ise; akaryakıta katılabilen solvent türevleri, tiner, bazyağ, madeni yağlar ve yağlama müstahzarları,) malların imalatta kullanımından kaynaklı mahsuben iade taleplerinin vergi incelemesi sonuçlarına göre karşılanmasına yönelik 31.12.2023 tarihine kadar düzenlemeler yapılacak.

– Vergi kayıp ve kaçağına yönelik ihbar ve şikayet mekanizmasının daha etkin ve verimli hale getirilmesi amacıyla 31.12.2023 tarihine kadar sistemsel ve yasal düzenlemeler gözden geçirilerek gerekli çalışmalar yapılacak.

– Mükelleflerin vermiş olduğu beyanname, bildirim ve formlar üzerinde vergi daireleri tarafından yapılan kontrol ve denetimlerin etkinliğinin artırılması amacıyla; risk temelli analizleri içeren ve tespit edilen hususları vergi dairelerine elektronik ortamda ileten analiz uygulaması 31.12.2024 tarihine kadar hayata geçirilecek.

KOPYALA YAPIŞTIR PLAN DEĞİL, İCRAAT LAZIM

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın açıkladığı Eylem Planı Eylem 35'te ,“Motorlu araç ticaretinden kaynaklanan vergi kaybının önlenebilmesi ve vergi güvenliğinin tesisi amacıyla 31.12.2024 tarihine kadar teminat uygulaması hayata geçirilecektir” ifadesi yer almaktadır. Oysa ki, bu düzenleme 7421 sayılı Kanun ile 26 Kasım 2022 tarihi itibari ile yapılmıştır.

Ülkemizde “kayıt dışı ekonomiye dayalı bir büyüme modeli” uygulandığı için kayıt dışı ile mücadele için açıklanan eylem planlarında hep aynı söylemler yer almış, kayıt dışı ekonomi, azalmak yerine daha çok artmıştır.

Yapılacak işler bellidir: Parayı takip eden bir sistem kurup vergi oranlarını düşürmek. Vatandaşa nereden buldun, nereden harcıyorsun sorusunu soracak düzenlemeleri yapmak. Kartla alışveriş yapana Katma Değer Vergisi oranını indirimli uygulamak, nakit kullanımını azaltacaktır. Sosyal Güvenlik Kurumu bile kayıt dışı istihdam oranını açıklamaktan vazgeçti. Ülke, kayıt dışı çalıştırılan yabancı işçi istihdam deposu oldu.

Kayıt dışı ekonomiyi icraata dönüşmeyen söylemlerle engellemek mümkün olsa idi, zaten ilk biz başarırdık!

Sözcü | Nedim TÜRKMEN