➖ Kurgan sistemi ile ilgili olarak hem olumlu hem de olumsuz pek çok yorum yapılmaktadır. Özellikle işletmelerin bu kapsamda alması gereken önlemler, mali müşavirlerin yeni sistemdeki rolü ve idarenin delilleri dikkate alıp almayacağı konusundaki tereddütler sıkça dile getirilmektedir. İdarenin mükellefleri doğrudan cezalandırmak yerine uyarıcı bir yaklaşımla hareket etmesi olumlu bir gelişme olarak da değerlendirilebilir.
➖ Ancak Kurgan sistemiyle ilgili en önemli husus, alıcının "riskli" olduğu bildirilen alımlarla ilgili ne yapması gerektiğinden çok, bu bildirimin satıcı açısından yaratacağı etkilerdir. Riskli olduğu tüm müşterilerine bildirilen bir tedarikçinin ticari itibarı ciddi şekilde zedelenebilir. Yazıda her ne kadar doğrudan bir yaptırım yer almasa da, bu tür bir bildirimin yapılması başlı başına bir yaptırım etkisi yaratmaktadır. Bu nedenle İdarenin hata yapma lüksü bulunmamaktadır. Bu bağlamda sorulması gereken kritik bir soru şudur: İdare, oluşturduğu risk analiz sistemi kapsamında yaptığı tespitlerde yüzde kaç hata payı öngörmektedir? Bu sorunun cevabı, sistemin güvenilirliği açısından son derece önemlidir.
➖ Vergi Usul Kanunu’nun 5. maddesinde; İdarenin, mükelleflerin beyanları üzerinden tarh olunan vergileri, kesinleşen vergi ve cezaları, vadesinde ödenmeyen borçları, adli ve idari soruşturmalar kapsamında talep edilen bilgi ve belgeleri, bankaların yapacakları vergi tahsiline ilişkin bilgileri ve sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı vergi inceleme raporuyla tespit edilenleri bildirebileceği hükme bağlanmıştır.
➖ Henüz hakkında sahte belge düzenlediğine dair herhangi bir rapor bulunmayan bir işletmenin, yalnızca “riskli” olduğu gerekçesiyle müşterilerine bildirilmesi konusunda ise açık bir yetki bulunmamaktadır. Bu nedenle öncelikle bu kapsamda açık ve yasal bir yetki alınmalı ve bildirime konu olacak risk faktörlerinin neler olduğu açıkça belirlenmelidir. Mevcut 5. madde bunu gerektirmektedir. Riskli olarak bildirilen mükelleflere ilişkin tespit edilen risk faktörleri de bildirime dahil edilmelidir.
➖ Kurgan sistemi kapsamında yazı gelen mükelleflerin alması gereken önlemlerden biri de tedarikçilerini araştırmak ve onlara güven duymaktır. Ancak bu durum, riski minimize etmek isteyen işletmeleri, yeni işe başlayan veya küçük ve orta ölçekli işletmelerden mal ve hizmet alımı yapmaktan uzaklaştıracaktır. Bu nedenle, riskli mükellefler listesinde yer almamakla birlikte, KOBİ’lerin de satış kaybına uğrayabileceğini düşünüyorum.
Bu sebeple, mükelleflerin alımlarına ilişkin olarak, ticari unvan verilmeden, yalnızca riskli olabilecek alım tutarlarına dair bilgi paylaşılabilir. Hatta, beyan edilen KDV veya kurumlar vergisi tutarlarının sektör ortalamalarının altında olduğu gibi uyarılar bile daha makul karşılanabilir düşüncesindeyim.
Muhammet Ali Ayaz
YMM, Director at PwC





