Girişimciliğin teşvik edilmesi amacıyla; gelişme potansiyeli taşıyan ve kaynak ihtiyacı içerisinde olan girişimci şirketlere kaynak tahsisi halinde kurumlar için vergi avantajı imkânı vardır[1], [2].
Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin (g) bendi uyarınca Vergi Usul Kanunu’nun 325/A maddesine göre “girişim sermayesi fonu” olarak ayrılan tutarlar kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde vergi matrahından indirim konusu yapılabilmektedir.
Bunun için 6322 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanunu’na eklenen 325/A maddesiyle girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına (GSYO) sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu(GSYF) paylarının satın alınması amacıyla ilgili dönem kazancından “girişim sermayesi fonu” ayrılması ve bahse konu sermaye piyasası araçlarına yatırım yapılması gerekmektedir.
İlgili mevzuat maddeleri aşağıdaki gibidir:
5520 Sayılı KURUMLAR VERGİSİ KANUNU
“Diğer indirimler
“Madde 10
(1) Kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından sırasıyla aşağıdaki indirimler yapılır:
………………………………..
“g) (Ek: 31/5/2012-6322/36 md.) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların beyan edilen gelirin %10'unu aşmayan kısmı.”
213 Sayılı VERGİ USUL KANUNU
“Girişim sermayesi fonu
“Madde 325/A
“(Ek: 31/5/2012 – 6322/15 md.) Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi olarak Türkiye'de kurulmuş veya kurulacak olan girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden girişim sermayesi fonu ayrılabilir. Bu fon, kurum kazancının veya beyan edilen gelirin %10'unu ve öz sermayenin %20'sini aşamaz.
“Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar pasifte geçici bir hesapta tutulur. Mükelleflerce, fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya girişim sermayesi yatırım fonlarına yatırım yapılmaması halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir.
“Bu fon; amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi, ortaklara dağıtılması, dar mükelleflerce ana merkeze aktarılması veya işin terki, işletmenin tasfiyesi, devredilmesi, bölünmesi ya da girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının elden çıkarılmasından itibaren altı ay içinde bu maddede belirtilen amaçla yeniden kullanılmaması halinde, bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu dönemde vergiye tabi tutulur.
“Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.”
Madde hükümlerinden de görüleceği üzere vergi indiriminden yararlanabilmek için;
1. Girişim sermayesi fonu ayrılması (Fon’un beyan edilen gelirin %10'unu, toplam fon tutarının ise öz sermayenin %20'sini aşmaması) ve
2. Fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar GSYO veya GSYF yatırımı yapılması
Gerekmektedir[3].
Vergi Usul Kanunu’nun 325/A maddesindeki en önemli kısım; “mükelleflerce, fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya girişim sermayesi yatırım fonlarına yatırım yapılması” gerekliliğinin hükme bağlanmış olmasıdır.
Buna göre aşağıdaki gibi tarihsel işlem sıralamalı bir örnek uygulama mevzuata uygunluk sağlayacaktır:
- Şirket üst yönetimince o günlerdeki piyasa şartları, yeni halka açılmalar göz önünde bulundurularak konu şirket yönetim kuruluna intikal ettirilir. (1 Haziran 2022),
- Şirket yönetim kurulu GSYO veya GSYF yatırımı yapılması amacıyla bir karar alır ve bu kararda ayrılacak özel fon tutarı tespit edilir (15 Haziran 2022),
- Şirket muhasebesinde bahse konu tutar (100 Milyon TL) dönem kar/zarar hesabından “özel fon” hesabına alınır (26 Haziran 2022),
- Şirketçe 100 Milyon TL’lık GSYF katılma belgesi alışı yapılır (20 Ağustos 2022),
- Şirketin (Banka) 2022 yılı karı 10 Milyar TL olarak gerçekleşir (31 Aralık 2022),
- Şirketin 2022 yılı genel kurulunda gündemin “kar dağıtımı maddesi” kısmında dönem karından 100 Milyon TL’lık özel fona tahsis yapıldığı belirtilir ve karın dağılımında bu tutar dikkate alınır (11 Mart 2023),
- Şirket (Banka) 10 Milyar TL yıllık kar üzerinden %25 vergi oranına gören 2,5 milyar TL kurumlar vergisi ödenmesi gerekirken 2022 yılı içinde 100 milyon TL’lık GSYF yatırımı yapıldığından (100 milyon TL* %25=) 25 milyon TL daha az Kurumlar Vergisi öder. Böylece banka 2,475 Milyar TL kurumlar vergisi ödemiş olur. (30 Nisan 2023).
Konuya ilişkin Vergi İdaresi’nin KVK Genel Tebliğinde verilen uygulama örneğinde de; önce fon ayrılarak vergi indiriminden istifade edilebileceği ve yılsonuna kadar da yatırım yapılabileceği, eğer yapılmaz ise eksik tahakkuk ettirilen verginin gecikme faiziyle tahsil edileceği açıklamaları yapılmıştır[4].
“Örnek: Hesap dönemi takvim yılı olan (A) A.Ş.'nin2012 yılı dönem sonu öz sermayesi 800.000 TL olup, şirket 2012 yılında 170.000 TL kazanç elde etmiştir. Şirketin ayrıca, 30.000 TL kanunen kabul edilmeyen gideri, 50.000 TL istisna kapsamında serbest bölge kazancı, 20.000 TL yatırım indirimi tutarı ve 2011 yılından 30.000 TL geçmiş yıl zararı bulunmaktadır.
“Şirket beyan edilen gelirin [170.000+30.000-50.000-30.000-20.000=100.000] %10'u olan 10.000 TL'yi girişim sermayesi fonu olarak ayırarak özel bir fon hesabına almıştır.
“Bu durumda (A) A.Ş. beyan edilen gelirin %10'unu ve dönem sonu öz sermayesinin %20'sini aşmayacak şekilde ayırdığı girişim sermayesi fonunu, 25/4/2013 tarihine kadar vereceği 2012 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde indirim konusu yapabilecektir.(A) A.Ş.'nin 2013 yılı sonuna kadar, ayırmış olduğu 10.000 TL fon tutarıyla girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapmaması halinde, indirim konusu yaptığı 10.000 TL fon tutarı nedeniyle eksik tahakkuk ettirilen (10.000 x %20) 2.000 TL vergi, gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.”
Görüldüğü gibi kanun maddesine ilişkin açıklamaların yapıldığı genel tebliğde verilen örnekten; ileriye yönelik olarak dahi şartları sağlamanın mümkün olabileceği anlaşılmaktadır. Bu mükellefler için iyi bir imkândır. Zira henüz bir GSYO veya GSYF yatırımı yapılmadan da vergi avantajı sağlanmaktadır.
Tabii tebliğdeki uygulama örneğinin yıl içinde peşinen yatırım yapıp fon ayıran ve yılsonuna kadar da gerekli yatırımı yapmış olanlar için bir kısıtlama getirmesi veya tebliğdeki örnekten hareketle sadece bu tarihsel sıralamanın geçerli olduğu öne sürülemez. Zira asıl olan kanun maddesi hükümleri olup, bunlara uygun olarak cari yıl içinde GSYO veya GSYF yatırımı yaparak özel fon ayırmış şirketlerin vergi indirimi imkânından yararlanabilecekleri kuşkusuzdur. Zira gerek lafız gerekse amaçsal açıdan kanun maddesi hükümleri buna fazlasıyla imkân vermektedir. Kaldı ki GSYO veya GSYF yatırımı için karar verilme zamanının sadece Kurumlar Vergisi beyannamesinin verilme zamanına indirgenmesi hayatın olağan akışına da uygun değildir.
Öte yandan belirtmek gerekir ki; bu yatırımların sonradan satılarak[5] elden çıkarılması halinde 6 ay içinde yine aynı mahiyetteki Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıkları ve Fonlarına yeniden yatırım yapılması gerekmektedir. Aksi halde başlangıçta sağlanan vergi teşviki, şartların kaybedildiği dönemde Vergi Dairesi’ne geri ödenmek zorundadır. Bu durumda girişim sermayesine tahsis edilen yatırımların süreklilik arz etmesi özendirilmekte veya daha sonra bu yatırımdan çıkış yapılsa bile o tarihe kadar “vergi erteloeme imkânı” sağlanmaktadır.
[1] 6322 sayılı kanun ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10 uncu maddesinin (g) bendi, Yürürlük: 15.06.2012
[2] Bu imkân Gelir Vergisi mükelleflerine de tanınmıştır. Bakınız: Mehmet Bingöl, Girişim Sermayesi Fonlarında Vergi Avantajları, VERGİ DÜNYASI DERGİSİ, Sayı:495 (Kasım-2022), Sayfa:79
[3] 1 Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği, Bölüm: 10.4.1. “İndirim şartları”
[4] 1 Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği, Bölüm: 10.4.2. “İndirim tutarının hesaplanması”
[5] Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan GSYO hisseleri ile GSYF katılma paylarının satışından doğan kazançların %75'lik kısmı Kurumlar Vergisi’nden istisnadır. (KVK madde: 5-(1)-e)
FinansGündem | Mehmet Bingöl