Değerli okurlar, 7440 sayılı son Yapılandırma Kanunu ile düzenlenen imkânlardan biri olan ve “vergi sigortası” olarak adlandırılan matrah/vergi artırımı kapsamında; kapsama giren dönemler için gelir/kurumlar vergisi, KDV ve bazı gelir /kurumlar vergisi stopajları için matrah veya vergi artırımından yararlanılması halinde, artırımdan yararlanılan dönemler için herhangi bir vergi incelemesi veya tarhiyat yapılamıyor.

Yani devlet matrah ve vergi artırımından yararlanan mükelleflere karşı bir taahhüt altına giriyor.

Peki bu imkânlardan yararlanan mükellefler de devlete karşı taahhüt altına giriyorlar mı?

Başka bir ifade ile, matrah ve vergi artırımından yararlanan mükelleflerin ilgili dönemler için düzeltme talep etmeleri mümkün müdür?

Yani matrah ve vergi artırımı yapmak düzeltme hakkından vazgeçmek anlamına gelir mi?

Bu sorunun yanıtını aramaya başlamadan önce kanunda matrah/vergi artırımı ile ilgili yapılan düzenlemeyi kısaca hatırlayalım.

* Matrah/vergi artırımı yapılan vergi ve dönemler için vergi incelemesi ve tarhiyat yapılamaz.

* Matrah artırımında bulunan mükelleflerin, yıllık gelir ve kurumlar vergisine mahsuben daha önce ödemiş oldukları vergilerin iadesi ile ilgili taleplerine ilişkin inceleme ve tarhiyat hakkı saklıdır. Yani iade taleplerine ilişkin inceleme ve tarhiyat yapılabilir.

* Mükelleflerin matrah ve vergi artırımında bulundukları yıllara ilişkin olarak daha önce stopaj yoluyla ödedikleri vergilerden kaynaklanan iade alacakları, matrah ve vergi artırımı nedeniyle ödenecek vergilerden mahsup edilebilir.

* Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları 2018 ila 2021 yıllarına ait zararların yüzde 50’si, 2022 ve izleyen yıllar kârlarından mahsup edilemez.

* Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları 2022 yılına ait zararlarının tamamı 2023 yılından itibaren izleyen yıl kârlarından mahsup edilemez.

* 2022 yılına yönelik matrah artırımında bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, bu yıla ilişkin yıllık beyannamelerinde hesaplanan vergilerinden mahsup edilemeyen geçici vergiler iade edilemez.

Bu düzenlemeler çerçevesinde, matrah artırımında bulunulan yıllara ilişkin olarak düzeltme talep etmenin önünde bir engel bulunmadığını düşünüyorum.

Çünkü böyle bir kısıtlama konulmak istenseydi, kanuna açıkça yazılırdı. (Vâzıı kanun meramını izahtan muhtaç değildir). Örneğin, matrah artırımından yararlanılan yıllara ait zararların yarısının (2022 yılı zararının tamamının) mahsup edilemeyeceği ve 2022 yılı için matrah artırımında bulunulması halinde geçici vergilerin iade edilmeyeceği hususları kanunda açıkça hükme bağlanmış bulunuyor.

Kanunda, matrah artırımından yararlanılan dönemler için düzeltme talep edilemeyeceğine dair açık veya zımni bir hükme yer verilmediğine göre, yorum yoluyla böyle bir yasak getirilemez!

Matrah artırımında bulunan mükellefler hakkında vergi tarhiyatı yapılamaması ile düzeltme talep etme hakkı birbirinden bağımsız işlemlerdir. Biri diğerinin sonucu değildir. Tarhiyat yapılamaması hükmünden hareketle; matrah artırımında bulunulması halinde, düzeltme hakkından vazgeçilmiş sayıldığını kabul etmek hatalıdır.

Açık bir vergi hatası varsa, matrah artırımından yararlanılmış olsa bile düzeltme talep edilmesi ve fazladan ödenen vergilerin geri alınması mümkündür.

Kanuni düzenleme böyle olmakla birlikte, Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 7440 sayılı Kanuna ilişkin 1 seri no.lu Tebliğde, mükelleflerin düzeltme istediği yıl için 7440 sayılı Kanuna göre matrah ve vergi artırımında bulunulması halinde, düzeltme talebinden vazgeçtikleri kabul edilerek düzeltmeye ilişkin incelemelerin sürdürülmeyeceği açıklanmıştır.

Maliyenin böyle bir yetkisi yoktur.

Mükellefin düzeltme talep hakkı bu şekilde kısıtlanamaz.

7440 sayılı Yapılandırma Kanununun (9 uncu ve geçici 1 inci maddelerinin) Maliye Bakanlığına verdiği yetki, matrah ve vergi artırımı dahil Kanun kapsamına giren düzenlemelerin uygulanmasına dair usul ve esasların belirlenmesi ile sınırlı olup, bu yetki düzeltme talep hakkının sınırlanmasına imkân vermez. Tebliğin aksi yöndeki açıklamalarının açıkça kanuna aykırı olduğunu düşünüyorum.

Matrah artırımında bulunulan yıllar için düzeltme talep hakkı sınırlanamayacağı gibi, matrah artırımı sebebiyle artırımda bulunulan yıllar için açılmış davalardan vazgeçilmesine de gerek yoktur.

Örneğin, 2021 yılı için matrah artırımında bulunulması, 2021 yılı için finansman gider kısıtlaması yönünden ihtirazî kayıtla açılmış davadan vazgeçilmesini gerektirmez. Çünkü kanunda bazı uygulamalar için davalardan vazgeçme veya dava açmama şartı getirilirken, matrah artırımından yararlanabilmek için böyle bir şart aranmamıştır. Bu nedenle devam eden davalarda mükellef aleyhine karar verilmesi halinde, matrah artırımı sebebiyle yargı kararına rağmen tarhiyat yapılamaz; mükellef lehine karar verilmesi halinde ise ödenen vergilerin iadesine engel bir durum yoktur.

T24 | Erdoğan SAĞLAM