Katma Değer Vergisi, üretimin her aşamasında yaratılan değeri vergilendiren ve nihai tüketici üzerinde kalan bir vergi türüdür. Ülkemizde, 01.01.1985 tarihinden bu yana yürürlükte olan ve tüketimi (harcamayı) vergilendiren Katma Değer Vergisi'nin toplam vergi gelirleri içindeki payı %38 ile %40 arasında değişmektedir. Dahilde ve ithalde alınan Katma Değer Vergisi tutarının toplam vergi gelirlerinin %40'ına ulaştığı dünyada az sayıda ülke mevcuttur. Kanunun yapısı gereği; alıcı ve satıcı “yansıtma“ müessesesini kullandığı için yüklendiği, indiremediği katma değer vergisi olmamalı, vergi nihai tüketici üzerinde kalmalıdır.

Bugün sizlere; ihracat, indirimli oran Katma Değer Vergisi (inşaat-gıda vb.) nedeniyle devletten Katma Değer Vergisi iade alacağı olanları çok yakından ilgilendiren yeni bir imkânı anlatmaya çalışacağım.

İADELERİN GECİKMESİ BÜYÜK SORUN

Ülkemizde, bir yıl içinde yaklaşık 150 milyar TL Katma Değer Vergisi'nin iade almaya hakkı olan mükelleflere iade edildiğini söylersem konunun önemi ve ciddiyeti daha kolay anlaşılacaktır.

KDV iadelerinde yaşanan gecikmeler, başta ihracatçılar olmak üzere iade hakkı sahibi mükellefler üzerinde ciddi bir finansman yükü yaratıyor. Alımlarınızda %18 oranında Katma Değer Vergisi'ni ödüyorsunuz. Satışlarınızda ise katma değer vergisi hesaplamıyorsunuz veya %1 ile %8 Katma Değer Vergisi hesaplıyorsunuz. Aradaki yüklendiğiniz Katma Değer Vergisi'ni devletten en kısa süre içinde iade alırsanız, bu katma değer vergisi sizin üzerinizde herhangi bir finansman yükü oluşturmuyor ancak gelin görün ki, Katma Değer Vergisi iadelerini devletten kısa sürede almak mümkün değil. KDV Uygulama Genel Tebliğleri kapsamında iade talepleri; YMM Raporu ile iade, %100 teminat uygulaması, İTUS (İndirimli Teminat Uygulaması) ve HİS (Hızlandırılmış İade Sistemi) gibi yeniliklerle iade süreçleri hızlandırılmaya çalışılmıştı. Bu yeniliklere Hazine ve Maliye Bakanlığı'nca belirlenen sınırı aşan iadeye konu işlemlerde istenirse henüz YMM raporu ibraz edilmeden veya vergi incelemesi yapılmadan teminat gösterilerek nakit iade alınabilme uygulaması eklendi.

Bu kapsamdaki nakden iade talepleri, nakit iade talebine ilişkin dilekçe ve teminatın yanı sıra ibrazı gerekli diğer belgelerin tamamlanmasından sonra 10 gün içinde yerine getirilir. Buna “normal teminat karşılığı iade” diyoruz. Bir de “indirimli” ve “artırımlı” teminat uygulaması var.

BANKA TEMİNAT MEKTUBU ALMAK ZOR

İktidar, mükelleflerin banka teminat mektubu almak konusunda yaşadığı zorlukları dikkate alarak; 7417 Sayılı Kanun ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un “Teminat ve Değerlenmesi” başlıklı 10'uncu maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde değişiklik yaparak, sigorta şirketleri tarafından kefalet sigortası kapsamında düzenlenen kefalet senetlerinin 6183 sayılı Kanun uygulamalarında teminat olarak kabul edilebilmesini sağlamıştı. Konu ile ilgili Genel Tebliğ 25 Ekim 2022'de Resmi Gazete'de yayımlandı. Artık sigorta şirketleri tarafından düzenlenen kefalet senetleri, teminat karşılığı yapılan KDV iadelerinde 01.11.2022 tarihinden itibaren teminat olarak kabul edilebilecek. Türkiye'de yerleşik sigorta şirketleri tarafından düzenlenen kefalet senetlerinin paraya çevrilmeleri konusunda hiçbir sınırlayıcı şart taşımamaları, süresiz ve şartsız, olarak düzenlenmiş olmaları gerekiyor. Bu düzenlemenin banka teminat mektubuna ulaşmakta zorluk çeken mükellefler için kurtarıcı olmasını umuyorum.

Sözcü | Nedim TÜRKMEN