2020 yılında ortaya çıkan pandemi sırasında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanınca ofis çalışanları evden çalışmaya başladı. Evden çalışma uygulaması, pandemi kısıtlamaları kalktıktan sonra da devam etti. Önce ülke içinde başlayan uzaktan çalışma ülke sınırlarını aştı. Türkiye’de yaşayarak, merkezi dünyanın herhangi bir yerinde bulunan şirketler için çalışanların sayısı her geçen gün artıyor. Sağlıklı internet bağlantısı bulunan köyde, yazlıkta yaşayıp merkezi New York’ta, Londra’da, Münih’te olan şirket için çalışmak mümkün hale geldi. Böyle olunca, çalışanların ücretlerinden vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı, yapılacaksa nasıl yapılacağı konusu merak edilmeye başlandı.

Gelir Vergisi Kanunu’na göre, prensip olarak “Türkiye’de yerleşmiş olan gerçek kişilerin” Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergi alınır. İkâmetgâhı Türkiye’de bulunanlar, bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak 6 aydan fazla oturanlar “Türkiye’de yerleşmiş” sayılır. Bu ayrım önemli çünkü, Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirken, Türkiye’de yerleşmiş olan Türk veya yabancı ülke vatandaşları prensip olarak Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazançlar üzerinden vergi ödemek zorundalar.

Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar mükellefiyete tabi (yabancı) işverenlerin yanında çalışanlara, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançlar üzerinden döviz olarak ödediği ücretlerden gelir vergisi alınmaz.

Bu şekilde elde edilen kazançlar gelir vergisinden istisna tutulurken, bazı şartların sağlanması gerekir. Birincisi, işveren sıfatıyla ücret ödemesinde bulunan kurumların Türkiye’de herhangi bir kanuni merkezi veya iş merkezi bulunmamalı. Türkiye’de kanuni ve iş merkezi olmayan kurumların bağlı bulundukları devlette hangi statüyü taşıdıklarının, tüzel kişiliklerinin bulunup bulunmadığının, herhangi bir iktisadi işletmelerinin varlığının ya da yokluğunun bir önemi yok.

Türkiye’de uzaktan çalışan gerçek kişinin işveren sıfatıyla bağlı olduğu dar mükellef (yabancı) şirket, söz konusu kişiye döviz olarak ödediği ücretleri doğrudan doğruya yurt dışında elde ettiği gelirinden ayırıp vermeli, hiçbir zaman için Türkiye’den elde ettiği kazanç ile ilişkilendirmemeli, vergi hesabında gider olarak göstermemelidir.

VERGİ ÖDENMEMESİ İÇİN HANGİ KOŞULLAR ARANIR?

Özetlemek gerekirse, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar mükellefiyete tabi kurumların bünyesinde çalışan işçilere ödenen ücretlere vergi istisnası uygulanabilmesi için işverenin Türkiye’de hiçbir şekilde kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunmaması, yapılan ödemenin ücret niteliğinde olması, yabancı şirketin Türkiye’deki personeline yapılacak ödemenin bu şirketin yurtdışı kazançlarından karşılanması, ücretin döviz olarak ödenmesi, ödenen ücretin yabancı şirketin Türkiye’deki hesaplarına gider olarak kaydedilmemesi şartlarının sağlanması gerekir.

YOZGAT’TA YAŞAYIP FİNLANDİYALI ŞİRKETE ÇALIŞANIN VERGİSİ

Yabancı şirketler için uzaktan çalışanlarca ücretlerin vergilendirilmesi konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan sık sık açıklama talep ediliyor. Yozgat’ta yaşayan ve bir Finlandiya şirketinde çalışan vatandaş defterdarlığa dilekçe vererek, uzaktan çalışma şeklinde işçi – işveren sözleşmesine bağlı olarak ücretli çalıştığını, ücretinin tamamını Türkiye’de iş yapmayan Finlandiyalı şirketten döviz olarak aldığını belirterek, elde ettiği ücretin Türkiye’de gelir vergisinden istisna olup olmadığını sordu.

Söz konusu çalışanın elde ettiği kazancın ücret olarak değerlendirildiği belirtilen özelgede, yukarıda sıraladığımız şartların varlığı halinde bu ücretlere vergi istisnası uygulanacağı belirtildi. Ancak, söz konusu Finlandiya menşeli şirketin Türkiye’de kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunması halinde elde etmiş olduğu ücret için istisnadan yararlanmasının mümkün olmayacağı kaydedildi. Bu durumda söz konusu ücret geliri için her yıl gelir vergisi beyannamesi vermesi gerekeceği ifade edildi.

Haber Türk | Ahmet Kıvanç