“Nedir ki bu %5?” diyebilirsiniz ya da “%5 oranında vergi kaldı mı hala?” diye hafızanızı yoklayabilirsiniz yazıyı ben yazdığım için. Bilmeyenleriniz için söyleyeyim ben bir vergiciyim. Gayrimenkul vergilemesi konusunda ise yıllardır biriktirdiğim tecrübem var. Bu iki konuyu yan yana koyunca başlığa taşıdığım bu oran beni korkutuyor.

%20’lik KDV, %25’lik Kurumlar Vergisi, %40’lık Gelir Vergisi oranları ile kıyaslandığında çok küçük olan bu %5, Türkiye Cumhuriyeti vergi gelirlerinin %76’sının toplandığı 4 ilin toplam il sayısına oranını gösteriyor. Yani ülke toplam vergi gelirlerinin %76’sı sadece toplam illerin %5’inden geliyor…

Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesinde yer alan “Bütçe Gelir İstatistikleri” arasında yer alan 2008-2022 dönemlerine ilişkin “İller İtibariyle Genel Bütçe Vergi Gelirleri” istatistikleri diyor ki;

Türkiye geneli Toplam Vergi Gelir tahakkukunun 2008’de %76’sı, 2022’de %75’i; aynı döneme ilişkin tahsilatının ise %78 ve %76’sı sadece 4 ilden geliyor. Geri kalan 77 il ise bakiye yaklaşık %25’i sağlıyor. Nüfus olarak da ülkenin yaklaşık %30’unu barındıran bu ilk 4 kent tahmin edebileceğiniz üzere: İstanbul, Kocaeli, Ankara ve İzmir. Bu 4 il rakamlarda öyle baskın ki onları izleyen 5. İl (Bursa) ile aralarında rakamsal olarak uçurum var. Özet Tablo şöyle (milyon TL)

2008

2022

Sıra

İl

Tahakkuk

Oran

Tahsilat

Oran

Tahakkuk

Oran

Tahsilat

Oran

 

1

İstanbul

89.302

%42

82.634

%43

1.394.844

%43

1.223.896

%45

2

Kocaeli

26.789

%13

25.678

%14

277.860

%9

261.964

%10

3

Ankara

24.433

%12

20.587

%11

435.231

%13

301.296

%11

4

İzmir

20.517

%10

18.858

%10

317.247

%10

267.926

%10

Genel Toplam

211.888

189.981

3.251.512

2.709.130

5. ilin ( Bursa ) rakamları toplam tahakkuk ve tahsilatın %3 oranında… Kaynak: https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/user_upload/VI/GBG/Tablo_63.xls.htm ve https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/user_upload/VI/GBG/Tablo_77.xls.htm

Yukarıdaki tablo çok dramatik değil mi sizce de? 2022 yıl sonu itibariyle sadece İstanbul, toplam vergi gelirleri tahsilatının %45’ini sağlıyor. Ankara’yı dışarıda bıraksak İstanbul, İzmir ve Kocaeli toplam vergi gelirlerinin %65’ini sağlıyor… Nedir bu üç kentin ortak özelliği sizce? Tabii ki deprem riski! 1999 depreminin ve daha 6-7 ay önce yaşadığımız o korkunç depremin yaralarını sarmak, yıkılan kentleri tekrar ayağa kaldırmak için telaffuz edilen finansman ihtiyacının bir kısmını dahi olsa karşılamak için bile ek vergiler salınmadı mı? Ülke toplam vergi gelirlerinin neredeyse 2/3’ünü karşılayan ve deprem riski en yüksek olan bu üç kentte yaşanacak bir deprem sonrası parayı nereden bulacağız?

Hep farklı pencerelerden söylenen konuyu bir de oldukça materyalist bir bakış açısıyla buradan söyleyeyim istedim. Kentlerimizi bir an önce deprem güvenli hale getiremezsek, ülkenin üreten, katma değer yaratan kaynaklarını, kapasitesini bu 4 kent dışına bir an önce yayamazsak deprem gerçekleştiğinde altından kalkılamayacak olan tablo sadece yiten canlar olmayacak…

Depremde sağ kalanları bekleyen tablo en az ölenlerinki kadar ağır olacak…

İşte bu yüzden bu yüzde 5 beni çok ama çok korkutuyor. Ya sizi?