Evet, tam da tahmin ettiğiniz gibi, bugünkü yazımız vergiye uyumlu gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine sağlanan yüzde 5 indirimin nasıl muhasebeleştirileceği ile ilgili.

Bu konu, özellikle bir önceki yıla ait yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinin verileceği izleyen yılın sırasıyla Mart ve Nisan aylarında sürekli olarak gündeme geliyor. Yani, geleneksel bir sorun haline gelmiş bulunuyor.

Yüzde 5 indirim tam olarak ne?

Yüzde 5 indirim uygulaması çağdaş vergiciliğin en güzel örneklerinden birisi, vergiye uyumlu mükelleflere sağlanan güzel bir imkan. Kanunda yer alan şartları taşıyan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin yüzde 5’ini, ödemeleri gereken gelir ve kurumlar vergilerinden doğrudan düşerek, kalanı ödüyorlar (GVK Mad. mükerrer 121). İndirim uygulamasının usul ve esasları ise Maliye tarafından çıkarılan Tebliğlerle belirlenmiş bulunuyor (301 ve 312 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğleri).

Orana bakıp yüzde 5 indirimi küçümsemeyin!

Orana bakarak yüzde 5 uyumlu mükellef indirimini küçümsemeyin! Çünkü, indirim tutarı beyanname üzerinden hesaplanan verginin büyüklüğüne göre değişiyor. Tabi, indirim tutarı sınırsız değil, bunun bir üst sınırı da var. İndirim tutarı 2023 yılında verilen/verilecek olan 2022 yılına ilişkin yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde en fazla 4 Milyon 400 Bin TL. olabiliyor.

Bu da bize göre ciddi bir tutar, öyle değil mi!

İndirimin nasıl muhasebeleştirileceği eksik!

Nedenini tam olarak bilemiyoruz ama vergisel bir çok düzenleme eksik yasalaştırılıyor. İşin ilginç yanı, bu eksiklik, maalesef ikincil düzenlemelerle de olsa sonradan giderilmiyor.  

Bunun en tipik örneklerinden birisi de, yüzde 5 uyumlu mükellef indirimi ile ilgili. Bu indirim tutarının nasıl muhasebeleştirileceği konusunda ne ilgili kanun maddesinde ne de konu ile ilgili yayınlanan ikincil mevzuat düzenlemelerinde net bir açıklama bulunmuyor. Herkes kendine göre muhasebeleştiriyor. Yani, Maliye’nin bu konuda Tebliğ ya da Sirküler düzeyinde uygulama birliğini sağlayacak bir düzenlemesi bulunmuyor.

Yüzde 5 indirim sorgulanıyor, ceza bile kesilebiliyor!

Yüzde 5 indirim tutarının muhasebeleştirilme şekli, herhangi bir vergi incelemesinde vergi müfettişleri, beyannameler verildikten sonra ise vergi daireleri tarafından ciddi olarak sorgulanıyor, tek düzen hesap planı ve muhasebe sistemine uyulmadığı gerekçesiyle özel usulsüzlük cezası bile kesilebiliyor.

Peki, yüzde 5 uyumlu mükellef indiriminin tek düzen hesap planı çerçevesinde nasıl muhasebeleştirileceği konusu doğrudan kimi ilgilendiriyor? Tabi ki, Maliye’yi! Maliye’nin, 5 yıldan fazla süre geçmesine rağmen bu konuda bir düzenleme yapmaması çok ilginç değil mi?

Bize göre, Maliye’nin bu indirimin nasıl muhasebeleştirileceği konusunda Tebliğ ya da Sirkülerle düzenleme yapmaması ciddi bir eksiklik! Nitekim, bu önemli eksikliği, Gazetemizde 10 Nisan 2021 tarihinde yayınlanan köşe yazımızda da gündeme getirmiştik! Ancak, bugüne kadar somut hiçbir gelişme olmadı!


Mükellefler yüzde 5 indirimi nasıl muhasebeleştiriyor?

Maliye’nin bu konuda bir düzenlemesinin olmaması, yüzde 5 indirimin farklı şekillerde muhasebeleştirilmesine neden oluyor. Yani, düzenleme eksikliği nedeniyle uygulama birliği bulunmuyor, herkes kendine göre muhasebeleştiriyor!

Ancak, uygulamada söz konusu indirim ağırlıklı olarak 2 şekilde muhasebeleştiriliyor:

Direkt Yöntem: İndirim tutarının 570 Geçmiş Yıllar Karları hesabına eklenmesi

Yüzde 5 indirim tutarının gelir tablosu ile ilişkilendirilmeden bilanço hesapları ile kayıtlara alınması, yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinin verilmesiyle beraber de, 136 Diğer Çeşitli Alacaklar hesabına borç yazılarak, karşılığında 570 Geçmiş Yıllar Karları Hesabına ilave edilmesi gerekiyor. Bu yönteme göre, indirim tutarı vergi karşılıklarını ilgilendirdiğinden, yani geçmiş yıl karları ile ilgili olduğundan, 570 Geçmiş Yıllar Karları hesabına ilave edilmesinden başka seçenek bulunmuyor.

Endirekt Yöntem: Yüzde 5 İndirim Tutarının Gelir Kabul Edilmesi

Yüzde 5 indirim tutarı ödenmesi gereken vergiden mahsup edilebildiğinden veya fazla olması halinde kalan tutar, yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebildiğinden, mükellefler açısından kurumlar vergisine tabi olmayan bir gelir niteliğinde bulunuyor.

Şimdi, indirim tutarı gelir olarak kabul ediliyorsa neden kurumlar vergisine tabi tutulmuyor diye düşünebilirsiniz. Çünkü, hesaplanan kurumlar vergisi kurum kazancının tespitinde nasıl indirim olarak kabul edilmiyorsa (KVK Mad. 11), yüzde 5 indirimden kaynaklanan bu gelirin de kurumlar vergisi hesaplamasında gelir olarak dikkate alınmaması gerekiyor.

Bu nedenle,  yüzde 5 indirim tutarının 136 Diğer Çeşitli Alacaklar hesabına borç,  602 Diğer Gelirler Hesabına alacak yazılmak suretiyle muhasebeleştirilmesi, daha sonra ise gelir olarak kayıtlara alınan bu tutarın, indirimin hesaplandığı ilgili yıl kurumlar vergisi beyannamesinde “Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler” bölümünde indirim olarak beyan edilmesi gerekiyor.

Peki, Maliye’nin bu konuda bir düzenlemesi var mı?

Yukarıda da ifade edildiği üzere, Maliye’nin bu konuda Tebliğ ya da Sirküler düzeyinde doğrudan yaptığı bir düzenlemesi bulunmuyor. Sadece ek vergi uygulaması ile ilgili olarak geçtiğimiz günlerde yayınladığı bir Tebliğde; 2022 hesap dönemine ilişkin verilen kurumlar vergisi beyannamesinin “Diğer indirimler” veya “Diğer indirimler ve istisnalar” satırlarında gösterilmekle birlikte, mahiyet itibarıyla indirim veya istisna kapsamında olmayıp, daha çok vergi matrahının doğru hesaplanması amacıyla beyannamenin bu satırlarına yazılan yüzde 5 indirim tutarları üzerinden ek vergi hesaplanmayacağı belirtilmiş bulunuyor (3 Seri No.lu Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7440 Sayılı Kanun Genel Tebliği).

Maliye, bu Tebliğ ile, dolaylı da olsa yüzde 5 indirimin endirekt yönteme göre muhasebeleştirilebileceğine atıf yapıyor.

Peki, söz konusu indirim direkt yönteme göre muhasebeleştirilemez mi? Yapılırsa yanlış muhasebeleştirilmiş mi olur?

Maliye’nin yazılı bir görüşü var mı?

Evet, Maliye’nin bu konuda kendisine yapılan bir başvuruya verdiği yazılı bir görüşü daha var. Maalesef, bu yazılı görüş, özelge niteliğinde olmadığından, Maliye’nin özelge havuzunda bulunmuyor.

Hemen söyleyelim, Maliye söz konusu yazısında,

“2017 hesap dönemine ilişkin olarak 2018 hesap döneminde verilen kurumlar vergisi beyannamesinde hesaplanan yüzde 5 indirim tutarının mükellef kurum tarafından 2018 hesap dönemi kazancının tespitinde gelir kalemi olarak dikkate alınmış olması halinde, bu tutarın 2018 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde “diğer indirim ve istisnalar” bölümünde gösterilmesinin mümkün olduğunu, bunda bir sakınca bulunmadığını”

belirtiyor (GİB’in 14.01.2019 tarihli ve 27238360-125.32-E.157432 sayılı yazısı). (Ayrıca, bu konuda ayrıntılı açıklama ve örnekler için bkz. Suat SARIGÜL, Vergisel Yönleriyle Genel Muhasebe (5. Baskı), Vergi Müfettişleri Derneği Yayını, Haziran 2020, s.514 vd.)

Maliye her iki yöntemi de kabul ediyor!

Bu özelge, Maliye’nin yüzde 5 indirimin her iki yönteme göre de muhasebeleştirilebileceği görüşünde olduğunu gösteriyor. Ancak, Maliye’nin bu yaklaşımı, Nasrettin Hoca’nın güzel bir fıkrasını da akla getirmiyor değil:

“Kadılık yaptığı sırada Nasreddin Hoca’ya bir adam gelip başından geçen bir olayı anlatmış. Giderken sormuş: Haklı değil miyim Hocam? "Haklısın" demiş Hoca. Biraz sonra başka biri gelmiş, aynı olayı kendi yorumuna göre anlatmış. Sonra sormuş: Haklı değil miyim Hocam? Ona da "Haklısın" demiş Hoca. Adam gittikten sonra karısı içeriden seslenmiş: "Efendi ikisine de haklısın dedin, birisi haksız olmalı değil mi ?"; Hoca, "Sen de haklısın Hanım" demiş.”

Maliye’nin Ek Vergi Tebliği ve bu yazılı görüşü, yüzde 5 indirimle ilgili tereddütlü bazı konuları açıklığa kavuşturmuş görünüyor:

1) Yüzde 5 indirim tutarı, kurumlar vergisine tabi bir gelir değil.

2) Bu indirim tutarı gelir olarak olarak muhasebeleştirilse dahi bu gelir, gelir ve kurumlar vergisine tabi bir gelir/kazanç değil. Bu nedenle, gelir olarak muhasebeleştirilmişse, vergiye tabi olmaması için gelir vergisi beyannamesinde “Diğer İndirimler”, kurumlar vergisi beyannamesinde ise “Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler” bölümünde indirim olarak beyan edilebilir.  

3) Yüzde 5 indirim tutarı, gelir olarak dikkate alınmayıp doğrudan 570 Geçmiş Yıllar Karları hesabına ilave edilebilir.

Sonuç Olarak;

Maliye, her iki görüşe de onay veriyor, iki şekilde de muhasebeleştirme yapılabileceğini kabul ediyor.

Ancak, bize göre, uygulama birliğinin sağlanması açısından, Maliye’nin bir Tebliğ ya da Sirküler çıkararak, yüzde 5 uyumlu mükellef indiriminin nasıl muhasebeleştirilmesi gerektiği konusunda bir düzenleme yapmasında fayda var.

Hem de en kısa sürede!

Ne dersiniz?

Ekonomim.com | Abdullah TOLU