Yaklaşık on günlük bir bayram tatili de son buldu. İç turizmi canlandırmak amaçlı bu uzatmalı tatiller alışkanlık haline geldi.
Ancak bu kez iç turizme beklenen canlılığı sağlamadı. Bu gözlemim Datça ile ilgili... Aldığım haberlere göre İzmit’in yakını olan Kandıra sahilleri dolup taşmış.
Bu yörede diğer bayram tatillerine göre kapasite yüzde elli azaldı. Geçen yazımda da belirttiğim gibi bunda en önemli faktör; konaklama, yeme, içme ve plajlardaki anormal fiyat artışları.
Gelen tatilciler ile esnaf arasında fiyatlarla ilgili zaman zaman tatsız tartışmalarda oldu. Bu tartışmalarda taraflar birbirini suçlar duruma geldiler. Bizce gerçek suçlu kesinlikle tartışan taraflar değildi. Zira esnaf verdiği mal ve hizmetin maliyetinin yarın ne olacağı ile ilgili sürekli bir güvensizlik içindeydi. Çünkü fiyatlar günlük belirlenir hale gelmişti. Vatandaş ise karşılaştığı fiyatlar karşısında şok durumdaydı. Örneğin bir top dondurma 15 TL (geçen yıl 5 – 6 TL).Oteller, kahvaltı, oda fiyatları 3 – 4 kat artmış. Kısaca her mal ve hizmet geçen yıla göre en az 3 kat artmış durumda.
Vatandaşların önemli bir bölümü araştırma yapıp fiyatları gördüğünden zaten gelmedi. Gelenlerde bu fiyatlarla karşılaşınca ve yöredeki yangının etkisiyle hafta sonunu beklemeden perşembe gününden yani ayın 14’ünden itibaren dönmeye başladılar. Sanırım dönenlerin çoğu bu ne aç gözlülük diye esnafı suçlayarak dönmüşlerdir. Merak ediyorum acaba asıl suçlunun ekonomiyi bu hale getirenler olarak gören kaç kişiydi? Ülke o hale geldi ki kredibilitesi Uganda’nın bile altında. CDS diye adlandırılan, alınan dış borcun sigorta primi bir ara 900’ü geçmişti. 1.000’i geçmesi durumunda ülke temerrüde düşmüş sayılacak hale gelmiş olacak. Bu durumda insanların gerçekten sorgulaması gerekenlerin ekonomiyi bu duruma getirenler olması gerekir. Çünkü fiyatların aşırı yükselmesinin nedeni (yani yüksek enflasyon) aşırı talepten değil, arzın (üretimin) yetersizliğinden kaynaklanmaktır. Ekonomik temel anlayışı üretim yerine ithalata dayalı bir şekilde uygularsanız sonuçta gelinen bu nokta çok da sürpriz sayılmaz.
Değerli okurlar 13 Temmuz’da bölgede çıkan yangından da söz etmek isterim. Yangın Datça merkezden 17 km batıda Mesudiye bölgesinde meydana geldi. Palamutbükü yolunun radar kavşağının altından sahile doğru olan alanın önemli bir bölümü ne yazık ki yandı. Sahilde Hayıtbükü ve Kabaklar’da yer alan tesislerin çok yakınına kadar ulaştı. Yangın alanı içinde yer alan yazlık evlerde yangından etkilendi. Sevindirici olan, Mesudiye yerleşim yerinin etkilenmemiş olmasıydı. Bir ay önce Marmaris ve sonrasında Datça yangınları buralarda çok tedirginlik yarattı. Nedeni ile ilgili tam bir bilgi bende bilmiyorum.
Kocaeli | Fifret GÖKMEN