AYLIK VERİLERDE EN GÜÇLÜ SİNYAL FAİZ DIŞI DENGEDEN

Kasım ayında bütçenin en dikkat çekici kalemi faiz dışı fazla oldu. Bir önceki yılın aynı ayına göre faiz dışı fazla yüzde 121.7 oranında arttı. Bu ciddi artış, maliye politikasının sıkı duruşunu ve gelir performansının güçlü seyrettiğini teyit ediyor. Burada olası tek endişe, tarımsal destek ödemeleri gibi bazı desteklerin gecikerek ödenmesinin o alanlarda yaratacağı sıkıntılar olabilir.

Aylık harcama ve gelir verileri de bütçe gerçekleşmelerindeki olumlu seyri destekliyor.

Geçen yılın aynı ayına göre kasım ayı gerçekleşmeleri:

* Bütçe giderleri: %30.7 arttı.

* Bütçe gelirleri: %51.1 arttı.

* Vergi gelirleri: %55.3 arttı.

* Faiz giderleri: %19.4 azaldı.

Bu görünüm, kasım ayında hem gelir tarafında ciddi bir ivme hem de gider tarafında belirgin bir kontrol olduğunu ortaya koyuyor.

Bütçe açığı geriliyor, faiz dışı fazla artıyor

Ocak-kasım dönemine baktığımızda tablo daha net:

* Bütçe giderleri: %41.6 arttı.

* Bütçe gelirleri: %48.5 arttı.

* Bütçe açığı: 1 trilyon 271 milyar TL

Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre daha düşük bir açık anlamına geliyor.

* Faiz dışı fazla: 666 milyar TL

Bu seviye, geçen yılın aynı dönemine göre çok ciddi bir iyileşmeye işaret ediyor.

11 aylık görünüm, enflasyonla mücadele programı kapsamında kamu harcamalarının kontrollü büyüdüğünü ve mali disiplinin sürdürüldüğünü gösteriyor. Gelir artışları, gerçekleşen enflasyon oranlarının üzerinde kalmaya devam ediyor.

VERGİ GELİRLERİ: BÜYÜMENİN AYNASI

Vergi gelirlerindeki artış oranı yüzde 51.6 seviyesinde gerçekleşti. Alt kalemlere bakıldığında tablo daha netleşiyor:

* Gelir vergisi: %88.3 artış,

* Kurumlar vergisi: %37.5 artış,

* Dahilde alınan KDV: %50.6 artış,

* İthalde alınan KDV: %27.3 artış,

* ÖTV: %39.8 artış.

Gelir vergisindeki artış kısmen stopaj oran artırımlarıyla ilişkilendirilse de özellikle dahilde alınan KDV’deki güçlü artış, ekonomik büyümenin bileşenleriyle uyumlu şekilde iç talepte canlılığın korunduğunu gösteriyor.

KURUMLAR VERGİSİ: ENFLASYON DÜZELTMESİNİN ETKİSİ NASIL OKUNMALI?

Aşağıdaki tablodan görüleceği üzere, kurumlar vergisinin üç yıllık performansı, enflasyon düzeltmesi uygulamasının kurumlar vergisi üzerindeki etkisini görmek açısından önemli bir fırsat sunuyor.

* 2023 yılında enflasyon muhasebesi uygulanmadı.

* 2024 yılında geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi uygulandı. Bu uygulama, bilançolardaki parasal olmayan kalemlerin düzeltilmesi nedeniyle gerçekleşmeyi kısmen aşağı çekmiş görünüyor.

* 2025 yılında geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi uygulanmadı. Bu da nominal kârların matraha doğrudan yansıması nedeniyle kurumlar vergisi tahsilatında daha güçlü bir gerçekleşme gibi görülebilir.

* Bu üç durum, enflasyon düzeltmesinin kurumlar vergisi gerçeklemelerini kısmen olumsuz etkilediği sonucunu gösteriyor.

DAHA SAĞLIKLI ANALİZ İÇİN TAHSİLAT ORANLARI ÖNEMLİ

Elbette bu çerçevenin en doğru analizini yapmak için tahakkuk-tahsilat oranlarını da sisteme dahil etmek gerekir. Şayet kurumlar vergisi tahsilat oranında bir değişme veya iyileşme yoksa bu durum daha net bir anlam ifade edecektir.

İdare bütün bu verilere göre 2025 yılı yıllık vergilendirme döneminde enflasyon düzeltmesinin uygulanıp uygulanmayacağı kararını daha net verebilecektir.

GENEL DEĞERLENDİRME

Kasım ayı gerçekleşmeleri;

* Bütçe açığının kontrol altında tutulduğu,

* Harcamaların ölçülü şekilde arttığı,

* Vergi gelirlerinin ise enflasyonun üzerinde büyüdüğü bir tablo ortaya koyuyor.

Mali disiplin, enflasyonla mücadelenin en kritik bileşenidir. 2025’in ilk 11 ayında ortaya çıkan görünüm, bu disiplinin sürdürüldüğünü ve ekonomide açıklanan büyüme rakamlarını ve olumlu beklentiyi teyit ediyor.

Kaynak: İstanbul Ticaret Odası Gazetesi | OSMAN ARIOĞLU