Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi bizim ülkemizde de rüşvet -basına ve sosyal medyaya yansıdığı kadarıyla- hatırı sayılır bir noktadadır. Hemen hemen her siyasi kesimden birilerinin adının karıştığı rüşvet, paranın yüzü sıcaktır şiarından dolayı her kesimde büyük bir pişkinlikle resmedilmektedir.
Rüşveti veren ve alan, alenen suç işlemektedir ancak rüşveti alan, aldığı rüşvet dolayısıyla ki gelir elde etmesi nedeniyle ayrıca vergi de ödemeli mi? ya da soruyu şöyle sorayım; konusu suç olan bir fiil dolayısıyla vergi alınır mı?
Hemen cevap vereyim evet.
Ancak;
Suç karşılığında elde edilen gelirin vergilendirilmesine yasal dayanak teşkil eden madde Vergi Usul Kanunu’nun 9’uncu maddesidir. VUK m.9/2.fk. “Vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş bulunması mükellefiyeti ve vergi sorumluluğunu kaldırmaz.” hükmü uyarınca bir eylemin kanunlarla yasak edilmiş olması onun üzerinden vergi alınmasına engel değildir. Örneğin Gelir Vergisi Kanunu m.82/2 uyarınca “ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen hâsılat” arızi kazanç sayılmakta ve özü suç olmasına rağmen vergilendirilmesi kanunla mümkün hale getirilmektedir. Görüldüğü üzere ihaleden çekilme karşılığı alınan para gelir vergisinin konusuna girmekte, tespiti ya da beyanı durumunda vergilendirilmektedir. Hatta bu suç, TCK m.235 uyarınca ihaleye fesat karıştırma olarak değerlendirilmektedir.
Her suç ya da rüşvet vergiye tabi olmayabilir. Şöyle ki bazı suçlar, vergiyi doğuran olayı meydana getirmediği için ve dolayısıyla da kanunilik ilkesi gereği vergi kanunlarının kapsamı dışında kalmaktadır.
Bu noktada herhangi bir verginin konusuna girmeyen bir faaliyetin suç yani kanunlarla yasak edilmiş bir faaliyet olması durumunda vergi mevzuuna girmiyor ise zaten vergilendirilmeyecektir. Örneğin kalpazanlık faaliyetinden gelir elde eden bir kişinin bu faaliyetten dolayı elde ettiği gelir, gelir vergisinin konusuna girmeyeceğinden kanunlarla yasaklanmış bu kalpazanlık faaliyetinden dolayı elde edilen gelirin vergilendirilmesi de mümkün olmayacaktır. Oysa kenevir ekim ve satış işleminden gelir elde eden birinin bu faaliyeti GVK m.52 uyarınca zirai faaliyet olacağından kanunlarla yasaklanmış bu kenevir ekme ve satış faaliyetinden dolayı elde edilen gelirin vergilendirilmesi mümkün olmaktadır.
Buna göre kanunda açıkça sayılan bir faaliyetin suç teşkil etmesi vergilendirme açısından önem arz etmemekte suç teşkil etse dahi diğer koşulları sağlıyorsa ayrıca vergilendirilmesi de gerekmektedir. Ancak söz konusu faaliyet sonucunda elde edilen gelirin, TCK m.54 ve/veya m.55 uyarınca müsadere edilmesi sonucunda müsadere edilen kazanç ya da eşyanın vergilendirilip tarh edilecek vergi ve cezaların ödenmesi için kullanılması mümkün olabilir mi?
Öğretide farklı görüşler bulunmakla birlikte baskın görüş; müsadere ile birlikte vergi ve cezaların da tahsilinin yerinde olduğudur.
Ezcümle
Basında ve sosyal medyada görülen rüşvet operasyonlarında alınan rüşvet, karşı tarafı yakalatmak için verilmiş ise verilen rüşvet, müsadere edilmez. Ancak böyle bir amaç olmadan verilen rüşvet, tespit edildiği takdirde müsadere edilir ve o paraya devlet el koyar. Ayrıca basına yansıyan rüşvet işlemleri gelir vergisinin konusuna girmediği için gelir vergisi de alınmayacaktır.
İlaveten verilen rüşvet, genelde bir şey karşılığında verildiğinden yani bir ivaz olduğundan veraset ve intikal vergisine de tabi olmayacaktır.
Özetle rüşveti alan yakalanmadığı zaman vergisiz şekilde gelir elde etmiş olacaktır. Yakalanırsa rüşvete devlet el koyacaktır.





