Basında yer alan haberlere göre Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), yaptığı denetimler neticesinde sadece 2023 yılında 113 bin sahte sigortalı tespit etmiş. Şayet denetimler artarsa bu sayının çok daha fazla olacağını tahmin etmek çok da zor olmasa gerek.
Ekonomik koşulların her geçen gün daha da zorlaştığı şu günlerde bu tarz haberlere daha fazla rastlayacağız gibi. Bu nedenle SGK denetim elemanlarından şu dönemlerde sahte iş yeri ve sahte sigortalı kavramlarını fazlasıyla duymaktayız. Hatta hayati öneme sahip olan bu iki kavramı çok iyi anlayıp önünü kesmezsek telafisi imkânsız sonuçlara yol açabilecektir.
Nedir sahte sigortalılık?
Sahte sigortalılık, bir kişinin bir iş yerinde fiilen çalışmamasına rağmen SGK'ya sigorta girişinin yapıldığı durumdur. Örneğin bir firma yetkilisi (müdürü, mali müşaviri vs), işsiz, dolayısıyla da sigortası olmayan kişilere gelin sizi bir bedel (TL) karşılığında sigortalı yapayım ama primlerinizi ödemeyeceğim diyerek sigortalı gösterebilmektedir. Ya da eşini, komşusunu yeğenini vs sigortalı yaparak gerçekte çalışmadığı halde çalışıyor göstermektedir.
Hatta bazı iş yerleri bu şekilde paravan olarak kurulmakta ve yüzlerce kişi, bu yolla sigortalı gösterilebilmektedir. SGK'nın denetim raporlarına göre 10 m2'lik bir dükkânda yüzlerce sigortalı kişi görülebilmektedir. İşte bu iş yerlerine sahte iş yeri; bu yerlerde çalışanlara ise sahte sigortalı denilmektedir.
Ne var bunda diyebilirsiniz ancak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu m.4/1.fkr-a bendi uyarınca bir hizmet sözleşmesine dayalı olarak çalışanlar sigortalı sayılabilmektedir. Bu nedenle fiili olarak çalışmayanların, sigortalı sayılmamaları gerekir.
Ancak uygulamada sahte sigortalılık gerçekte olan bir iş yerinde ve hizmet akdine dayalı olarak bulunanlar için pek kullanılmamaktadır. SGK denetimleri neticesinde bu şekilde tespit edilenler için sahte sigortalılık yaftası pek yapıştırılmamaktadır.
Uygulamada daha çok sahte iş yerinde bulunan kişiler için cezai işlem yapılmaktadır. Örneğin küçük bir mahalle berberinde yüz adet sigortalı görünüyorsa o zaman bu kişilerin çoğunluğunun sahte sigortalı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Özetle 5510 sayılı Kanun kapsamında olan kişilerin sigortalı sayılabilmesi için esas kural hizmet sözleşmesine dayalı şekilde fiili olarak çalışması gerekmekte ve özellikle yapılan denetimlerde sigorta girişi olduğu halde çalışmadığına yönelik tespitler bulunması sonucunda o kişi hakkında sahte sigortalı işlemi yapılmaktadır.
Sahte iş yeri nedir?
SGK'nın 12.08.2021 tarih ve 2021/27 sayılı Genelgesi uyarınca sahte iş yeri, tabela iş yeri olarak da adlandırılan gerçekte hiçbir ticari ve mesleki faaliyeti olmadığı ve somut bir varlığı bulunmadığı halde, iş yeri dosyasından sahte sigortalılık bildirimi yapmak amacıyla, çoğu kez gerçekte var olmayan adresler beyan edilerek (boş arazi, boş dükkân vb.) sadece sahte sigortalı bildirmek amacıyla iş yeri dosyası tescil edilen yerlerdir.
Ya da sahte iş yeri, yeni iş yeri dosyası tescil edilmeksizin SGK'da tescilli bulunan ve gerçekte var olan faal veya gayri faal bir iş yerini devralmak ya da bu iş yeri işvereni olan şirketin hisselerini satın almak veya gayri faal olan iş yerlerinin e-bildirge şifrelerini usulsüzce kullanmak suretiyle bu iş yeri dosyaları üzerinden gerçekte hiçbir ticari ve mesleki faaliyette bulunmadan sahte sigortalılık bildirimi yapmak amacıyla da işlem yapılabilmektedir.
Yani gerçekte olmayan bir iş yeri kurulmakta ve burada bazı kişilerin para karşılığında sigorta girişleri yapılmakta ve dolayısıyla da bu kişiler sigortalılığın bazı haklarından yararlanabilmektedir.
Ancak gerçek ve eylemli çalışanların da bulunduğu gerçek iş yerlerinden bildirim yapılan aynı aylarda sahte sigortalı/sigortalıların da bildirildiğinin tespit edilmesi durumunda ise iş yeri sahte olarak değerlendirilmeyerek sigortalı sahte sayılmak üzere sahte sigortalıların hizmetleri iptal edilecektir.
Sahte sigortalının avantajı nedir?
Sahte sigortalı bir kişi devletin sunduğu sağlık hizmetlerinden yararlanabilmektedir. Hatta 5510 sayılı Kanun uyarınca işveren, çalışan için sigorta primi yatırmasa bile bu hizmetlerden yararlanmaya devam etmektedir.
Şöyle ki sahte iş yeri tescil ettiren kişilerin, sağlık provizyonu alamadıklarını tespit ettikleri kişilerin sağlık hizmetlerinden yararlanmalarını sağlamak, yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları arasında sayılan eksik prim ödeme gün sayılarını tamamlamak vb. diğer sosyal sigorta haklarından yersiz bir şekilde istifade etmeleri amacıyla talep ettikleri para karşılığında sahte sigortalı bildiriminde bulunmaktalar.
Görüldüğü üzere sahte sigortalı kişi işverenin kendisi için ödemesi gereken sigorta primini ödemediği halde yani sigortaya borcu olmasına rağmen bu kişi sahte de olsa sağlık hizmetlerinden yararlanabilmekte, ilaç alabilmektedir. Bu elbette sosyal devlet ilkesinin gereğidir ancak sahte sigortalılık bu iyi niyeti maalesef kötüye kullanmaktadır. SGK bu yolla zarara uğratılmaktadır.
Örneğin, bir kişi üzerine bir iş yeri açılmakta ve onlarca kişi bu iş yerinde sigortalı görünmektedir. Ödenmeyen sigorta prim borçlarının muhatabı ise iş yeri sahibidir ve SGK, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca iş yeri sahibinden cebri icra yoluyla tahsil etmeye çalışacaktır. Ancak iş yeri sahibi malı-mülkü olmayan biri ise o zaman işler sarpa sarabilmektedir.
Bu sahte sigortalılık hadisesi özellikle temizlik ve tekstil sektöründe fazlasıyla görülmektedir.
Öte taraftan sahte sigortalı bir kişi banka kredisi de kullanabilmektedir. Ayrıca emeklilik aylığına hak kazanmak, hastalık ve/veya analık sigortası haklarından yararlanmak gibi çalışan sigortalıya sunulan diğer haklardan da yararlanılabilmektedir.
Hatta bazı kişiler Bağ-Kur'lu olup yüksek primden kaçarak emekli olunacak son yedi yılın üç buçuk yılını bir işverenin yanında ücretli görünerek daha düşük primle emekliliğe hak kazanabilmektedir. Şeytanın bile aklına gelmeyecek şeyler bunlar.
Sahte sigortalı tespit edilirse kazanılmış haklar geri alınabilir mi?
Sahte sigortalının tespiti SGK denetimleri sonucu ortaya çıkarılabilmektedir. Bu denetimlerde hizmet sözleşmesine bağlı olarak günlük çalışma süresi, alınan ücret gibi kriterlerden yola çıkılarak gerekli tespitler yapılmaktadır. Bu şekilde yapılan denetimler sonucunda sahte sigortalı olduğu tespit edilenlerin SGK'ya yapılan tüm sigorta bildirimleri geriye yönelik olarak iptal edilir.
Hatta bir kişi bu yolla emekli olmuşsa -EYT dâhil- geriye yönelik iptal edilen prim ödemeleri ve bildirimleri sonucunda kalan süre emekliliğe yetiyorsa sorun yok ama iptal sonucu emekli hakkını kaybediyorsa emekliliği iptal edilecek ve emeklilik için ödenen tüm aylıklar yasal faiziyle geri alınacaktır.
Bu kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur
SGK denetimleri neticesinde sahte sigortalı oldukları tespit edilenler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca suç duyurusunda bulunulmaktadır. Şöyle ki sahte hizmet kazandırmak suretiyle sağlık hizmetleri ve diğer haklardan, ödeneklerden yararlanılması ile gelir veya aylık bağlatılması nedenleriyle SGK'nın yanlış işlem ve ödeme yapmasına sebebiyet veren ve bu suretle adına borç tahakkuk ettirilen ve/veya borç tahakkuk ettirilmesine neden olan kişiler hakkında Kurum zararı da belirtilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun resmi belgede sahtecilik (m.204), resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (m.206) ve özel belgede sahtecilik (m.207) kapsamında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmaktadır.
Bu süreçte sahte sigortalı pek ceza almamakta ama sahte iş yerini kuran ve/veya sigortalılık işlemini yapan müdür, mali müşavir vs önemli cezalar alabilmektedir.
Mali müşavirler hakkında Odalarına bilgi verilir
SGK'ya sahte iş yeri ve/veya sahte sigortalı bildiriminde kastı veya kusuru bulunduğu tespit edilen meslek mensubu hakkında ilgili odalarına (TÜRMOB) bilgi verilir.
Sonuç olarak
TÜİK'in istatistik verilerine göre 31 Aralık 2023 itibariyle ücretli çalışan sayısı 15 milyon 244 bin kişi; aynı tarihli SGK verilerine göre ise 20 milyon 49 bin kişidir. Arada yaklaşık 5 milyon kişilik bir fark var. Bu farkın hepsinin sahte sigortalı olduğunu söylemek elbette yanlış olur lakin bu 5 milyon kişilik farkın en azından bir kısmının sahte sigortalı olmadığını söylemek de büyük bir yanılgı olur. Aslolan elbette SGK kayıtlarıdır.
Ancak yukarıda da detaylı şekilde izah edildiği üzere birçok kişi SGK'lı olmanın nimetlerinden yararlanmak için doğrudan çalışmak yerine bir iş yerine gidip bir menfaat karşılığında (para gibi) kendisinin sigortalı yapılmasını istemekte ancak fiili olarak hiç çalışmayacağını sadece sigorta girişinin yapılmasını isteyebilmektedir. Ya da bazı iş yerleri sahte (paravan) olarak kurulmakta ve sigortalı olmayan kişileri arayıp bulmakta ve belli bir bedel karşılığında bu kişilerin sigorta girişlerini yapmaktadır.
İşte bu kişilere sahte sigortalı; bu işi yapanlara ise sahte iş yeri adı verilmektedir. Bu yöntemle hiç çalışmayan kişiler çalışmış görünmekte ve sigortalı olmanın sağlık hizmetleri, emeklilik vs gibi birçok avantajından yararlanarak SGK'yı zarara uğratabilmektedirler.
SGK denetimlerini yapanlar, bu iş yerlerini ve sigortalıları tespit ederek haksız yere sağlanan bu menfaatlerin parasını yasal faiziyle geri almakta hatta bu kişiler hakkında Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmaktadır. Dikkatli olmakta fayda vardır.
Bu olayın elbette vergi kaçakçılığı boyutu da bulunmaktadır ki bu durumu en kısa sürede yine burada (köşemde) değerlendireceğiz.