Şeref OĞUZ'un yazısı:

Türkiye’de kriz yok, çürüme var. Risk raporuna bakınca 2026; hayatta kalmanın başarı sayılacağı bir yıl olacak gibi görünüyor. Her kriz fırsat barındırır ama ülkeyi yöneten akla bağlı olmak şartıyla…

Türkiye Risk Raporu 2026 bulgularına bakıyorum. Görünen, herkesin ve her kesimin kaygılarını özetlediğidir. Ülkenin karşı karşıya olduğu ekonomik, toplumsal, çevresel ve jeopolitik riskleri çok boyutlu değerlendiren çalışma; belirsizliğin bunalttığı günümüzde geleceğe dair kanaat serdediyor.

Raporda yer alan ilk 10 riskin 8’i toplumsal temalı: 1-Medya yankı odaları ve “sahte haberler”, 2-Eşitsizliğin derinleşmesi, 3-Fikir özgürlüklerine müdahale, 4-Derin yoksulluk, 5- Sivil alanın daralması, 6-İnsan hakları ihlalleri, 7-Beyin göçü, 8-İşsizlik. Görünen o ki 2026 her birimizi derinden zorlayacak.

TEHDİTLER ENVANTERİ FIRSATLAR PENCERESİ

Yılbaşına doğru sektör, firma, kurum ve işin uzmanları, genelde bir sonraki yıla dair tahminleri sıralar. The Economist dergisi de 2026’ya dair fırsat ve tehditleri, özgün kapaklarla okuruna sunar, tartıştırır. Bizde benzeri raporların üretilmesini ben, çok değerli buluyorum. Bunlar, karar vericiler için hayati

Hele ki dönüşümün hız kazandığı zamanlarda bu raporlar, sadece tehditler envanteri olmaz, fırsat penceresini de aralar. Toplumsal çözülmeden stratejik dönüşüme varılacaksa, hangi parametreler, hangi kırılımlar öne çıktığı bilgisi, “gelecek yönetimi” açısından da değerli. Bir tür pusula yani

İKİ SORU İKİ CEVAP / 2026’ya dair…

Küresel arka planda ne var?

Rapor bunu “risklerin yeniden kodlandığı dönem” diye tanımlıyor. Bir önceki yılın ana teması; “Geleceğini Kaybeden Ülke” şeklindeydi ve yaşadıklarımıza bakınca, yerinde risk tanımı olmuş.

2026’ya damgasını vuracak olan?

Küresel ölçekte kırılgan dengeler yılı… Ticaret savaşları, gümrük tarifeleri, üretim zincirleri dizaynı, sınırda karbon düzenlemesi, enerjide arz güvenliği, yapay zekâ fırtınası, göçler, kutuplaşma

NOT

BİR KÖRDÜĞÜM Kİ İÇİM, ÇÖZDÜKÇE DOLAŞIYOR

Tıpkı Şevket Rado’nun güftesi ve Hümeyra’nın şarkısındaki gibi… İster 2026 belirsizliklerine, ister çözüm sürecine bağlayın, durum değişmiyor. Ülkenin jeopolitik konumu; risk ile fırsat arasındaki ince bir çizgide duruyor. AB ile bütünleşmeden bölgesel istikrarsızlığa dek, adrenalinli bir yıl bizi bekliyor.

2026 LÛGATI

Savaş riski: Artan jeopolitik riskler, dünyayı barut fıçısına çevirdiğinde savaş, bir kıvılcıma bakar

Gelecek planı: Akıllı ulusların, yakın geleceğe dair önceliklerini içeren strateji belgesi

Toplumsal çözülme: Yüksek enflasyonun ürettiği ahlaksızlık atmosferinin ülkemdeki tezahürü

Strateji düşünme: Aynı ufka bakan akil insanların üretebildiği, yarına dair fikir bütünlüğü

Şeref OĞUZ-Ekonomim