Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından yayımlanan Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarında (UFRS) yapılan ve 1 Ocak 2024 tarihi itibarıyla yürürlüğe girecek olan değişikliklerin TFRS’ye yansıtılması ve bu kapsamda UFRS’ye tam uyumun sağlanması amacıyla,

• Tedarikçi Finansmanı Anlaşmaları TMS 7 ile TFRS 7’ye İlişkin Değişiklikler ve

• Uluslararası Vergi Reformu—İkinci Sütun Modeli Kuralları -TMS 12’ye İlişkin Değişiklikler’e

ilişkin Kurul Kararları 19 Eylül 2023 Tarih ve 32314 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Tedarikçi Finansmanı Anlaşmaları TMS 7 ile TFRS 7’ye İlişkin Değişiklikler

Aralık 2020’de UFRS Yorum Komitesi, tedarik zinciri finansmanı düzenlemelerine ilişkin olarak işletmelerin uygulayacağı UFRS hükümlerini açıklayan bir karar yayımlamıştır. Ancak Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) söz konusu karara ilişkin olarak aldığı geri bildirimler, işletmelerin bu tür finansman anlaşmaları hakkında sağlaması gereken açıklamaların kullanıcıların bilgi ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığı yönünde olmuştur. Gelen geri bildirimler neticesinde IASB kullanıcıların tedarik finansmanına yönelik bilgi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla UMS 7 Nakit Akış Tablosu ile UFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalar’da değişikliğe gitmiş ve finansal tablo kullanıcılarının tedarikçi finansmanı anlaşmalarının işletmenin borçları ve nakit akışları üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesine imkân tanıyan açıklama hükümleri getirmeyi hedeflemiştir.

Yapılan değişiklikle birlikte işletmelerin tedarikçi finansmanı anlaşmalarına yönelik olarak aşağıdaki hususları açıklamaları öngörülmektedir:

→ Anlaşmaların hüküm ve koşulları,

→ Tedarikçi finansmanı anlaşmasının parçası olan finansal yükümlülüklerin ve finansal durum tablosunda bu yükümlülüklerle ilişkilendirilen kalemlerin defter değeri, bu yükümlülüklerin ödenen kısımları; yükümlülüklerin nerede sınıflandırıldığı,

→ Vade aralıkları,

→ Likidite riski hakkında bilgiler.

UMS 7 ve UFRS 7’ye ilişkin değişiklikler, 1 Ocak 2024 tarihi ve sonrasında başlayan yıllık hesap dönemlerinde uygulanmak üzere yürürlüğe girecektir.
Uluslararası Vergi Reformu—İkinci Sütun Modeli Kuralları -TMS 12’ye İlişkin Değişiklikler

Mevcut uluslararası vergi kurallarındaki yetersizlik dijital ekonomide ciddi matrah aşındırma ve kâr kaydırma fırsatlarına neden olduğundan kârların ekonomik faaliyetlerin yapıldığı ve değerin üretildiği yerde vergilendirilmesinin önemi artmıştır. Dijital ekonomide vergilendirmede muhtemel olumsuz yansımaların önüne geçebilmek adına, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) başta olmak üzere bazı uluslararası kuruluşlar, dijital ekonomide değerin nasıl tanımlanması ve vergilendirilmesi gerektiğine ilişkin fikir birliği oluşturma gayreti içeresinde çalışmalar yürütmüşlerdir. Gelinen aşamada, Ekim 2021’de OECD’nin Matrah Aşındırma ve Kazanç Kaydırma’ya (Base Erosion and Profit Shifting) İlişkin Çalışma Kadrosunda yer alan 135 ülkenin katılımıyla Ekonominin Dijitalleşmesinden Kaynaklanan Vergi Sorunlarını Çözmeye Yönelik İki Sütunlu Çözüme İlişkin Açıklama’nın (Statement on a Two-Pillar Solution to Address the Tax Challenges Arising from the Digitalisation of the Economy) yayımlanmasına karar verilmiştir.

Ekonominin Dijitalleşmesinden Kaynaklanan Vergi Sorunlarını Çözmeye Yönelik İki Sütunlu Çözüme İlişkin Açıklama’da benimsenen Birinci Sütun (Pillar 1) Modeli’nde özetle konsolide geliri 20 milyar Euro üzerinde olan; vergi öncesi kârlılığı %10 üzeri olan, finans ve madencilik dışında tüm sektörlerde faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerin daha önceden vergilendirilmedikleri pazar ülkelerde (mal ve hizmetlerin tüketildiği) vergilenmeleri öngörülmektedir.

OECD yaklaşımının ikinci sütunu olan İkinci Sütun (Pillar 2) Modeli- Küresel Minimum Vergi ise Birinci Sütun Modeli’ne destekleyici olarak vergilenmeyen ama vergilenmesi gereken tutarları kapsamına almıştır. Küresel Anti Matrah Aşındırma ve Kazanç Kaydırma (Global anti-base Erosion Rules) GloBE kuralları olarak da tanımlanan İkinci Sütun Modeli çerçevesinde, kapsama giren ve konsolide cirosu 750 milyon Euro olan çok uluslu şirketlerin efektif vergi oranının küresel düzeyde minimum yüzde 15 olması hedeflenmektedir.

Uluslararası vergilemeye getirilen yeni kuralların uygulanmasından kaynaklanan ertelenmiş vergilerin muhasebeleştirilmesine ilişkin belirsizlikle ilgili paydaşların endişelerine yanıt vermek için Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) da gerekli adımları atmıştır. Bu doğrultuda IASB Mayıs 2023’te UMS 12 Gelir Vergileri’nde değişikliğe giderek GloBE kurallarını uygulayan ülkelerin bu kurallar nedeniyle ortaya çıkan ertelenmiş vergilerin finansal tablolara yansıtması konusunda geçici istisna tanınmış ve yatırımcıların, özellikle kuralları uygulayan mevzuat yürürlüğe girmeden önce, bir şirketin İkinci Sütun Modeli’nden kaynaklı gelir vergisine maruz kalma durumunu daha iyi anlamalarına yardımcı olmak amacıyla ilâve açıklama yükümlülüğü getirmiştir.

İşletmeler, Uluslararası Vergi Reformu—İkinci Sütun Modeli Kuralları’da tanınan geçici istisnadan hemen yararlanabilir ancak 1 Ocak 2023 veya sonrasında başlayan yıllık hesap dönemleri için açıklamaları yapmak zorundadır.

Kamuoyuna duyurulur.

— Tedarikçi Finansmanı Anlaşmaları TMS 7 ile TFRS 7’ye İlişkin Değişiklikler’e ulaşmak için tıklayınız
— Uluslararası Vergi Reformu—İkinci Sütun Modeli Kuralları -TMS 12’ye İlişkin Değişiklikler’e ulaşmak için tıklayınız

Kaynak: KGK