Sene 2014, aylardan Kasım, Atılım Üniversitesi’ne “İş Dünyası ve Liderlik, Başarılı Bir İşadamı Olarak Tavsiyeleriniz” konulu bir konferansa konuşmacı olarak davet edilmiştim. Konferansa katıldım ve bana ayrılan hemde oldukça kalabalık olan anfide yaklaşık 1 saat süren konuşmamı tamamladım. Konuşmama (doğal olarak) önceden Maliye Bakanlığı’nda çalıştığımı, sonrasında istifa ederek özel sektörede çalışmaya başladığımı, söyleyerek başlamıştım. Gençlerin hepsi ilgi ve dikkate beni dinlediler. Konuşmam bitince gençlere, soru sormak isteyenlerin, sorularını cevaplandırabileceğimi söylediğimde; bir erkek öğrenci hemen ve çok aceleci bir tavırla elini kaldırdı. Buyurun sorunuzu alayım dediğimde “Ben Maliyeci olmak istiyorum ama siz Maliye Bakanlığı’ndan istifa etmişsiniz ayrılmışsınız, niçin ayrıldınız Maliye Bakanlığı kötü bir yer mi diye bir soru yöneltti. Tabi aslında benim için farklı ama güzel bir soruydu. Bu soruya Maliye Bakanlığı’nı ‘Denetim Elemanlığı’nın özel ve güzel bir meslek olduğunu anlatarak başladım ve sözlerimi “Maliye Bakanlığı bir fidanlık gibidir, hem devlet için hemde özel sektör için yöneci yetiştiren bir fidanlıktır, dolayısıyla bakanlıktan istifa etmenin yetişmiş bir yönetici olarak özel sektöre hizmet etmenin ekonominin ve iş hayatının doğal bir sonucu” olduğunu söyleyerek tamamladım.

Hatta bu öğrenciye verdiğim cevap, plaket töreni sonrasında da öğretim görevlileri ile sohbet ederken tekrar gündeme geldi ve verdiğim cevabın çok net ve güzel olduğu onlar tarafından da dile getirildi. Bende bu soru nedeniyle bu konferansı hiç unutmadım ve müteakip defalar çevremedekilere bu olayı aktardım.

Ama yıllar sonra gazetede kaleme alacağım hiç aklıma gelmedi; Taki hekimlerden sonra vergi müfettişleri de kamudan ayrılıyor başlıklı haberi okuyana kadar.

Haberde Vergi Müfettişleri Derneği Genel Başkanı’nın açıklamalarına yer verilmiş ve son 2 yılda yaklaşık olarak 600 vergi müfettişinin bakanlıktan istifa ettikleri belirtilmişti. Anladığım kadarı ile bu sadece istifa ile ayrılanların sayısı, emeklilik nedeniyle ayrılanlarında bu rakama eklenilmesi ile birlikte olayın büyüklüğü daha iyi anlaşılabilecektir. Kaldı ki vergi müfettişlerinin toplam sayısı şu an 7 bin 500 civarındadır.

Bu haberi okuyunca yukarıda bahsettiğim konferansta öğrencileri yanlış ve / veya eksik bilgilendirdiğimi hissettim. Ya da ben fark etmeden aradan geçen yaklaşık 8 senede dengeler bayağı değişmişti. Çünkü dengeli bir şekilde hem kamuya hemde özel sektöre yönetici yetiştiren Maliye Bakanlığı’nda, denge bozulmuş ve sistem sadece yeminli mali müşavir (YMM) yetiştiren bir hal almış gibi gözükmektedir. Yani Maliye Bakanlığı artık yetiştirdiği nitelikli personellerini sistemde tutmak yerine tamamen özel sektöre göndermektedir. Bunun bilinçli bir tercih olduğunu düşünmüyorum ama gördüğüm kadarıyla ortadaki sonuç bu!

Mutlaka ki, ekonomik sistemin buradan beslenmesi gerekmektedir. Bu doğrudur ve yerindedir. Kişiler tercihlerine göre bürokraside görev alabilecek, kamudan ayrılabilecek, özel sektöre de yönetici olarak görev yapabilecek veya yeminli mali müşavir olarak çalışabileceklerdir. Ancak ayrılanların büyük bir çoğunluğunun sistemden, şikayet ederek ve özlük haklarının düşüklüğünden yakınarak sadece yeminli mali müşavir olmak üzere sistemden kopmalarının doğru olmadığını düşünmekteyim. Bunu da yeminli mali müşavir enflasyonuna neden olacağı gerekçesi ile değil, görevde bulunanların sisteme sağlayacakları katkının daha çok olacağına inandığım için düşünmekte ve söylemekteyim. Çünkü esas olan elimizdeki yetişmiş, nitelikli iş gücünün ekonomik sistem içindeki en doğru alanlara yönlendirilmesidir.

Ancak bu konuda benim şahsi düşüncenden çok mutlaka ki bakanlığın tasarrufu önemlidir.

Bakanlığın özlük haklarında gerekli düzenlemeleri yaparak, yetişmiş nitelikli personelin kamudan yoğun bir şekilde ayrılmasına engel olması gerekmektedir diye düşünmekteyim. Mutlaka özlük haklarının iyileştirilmesi sonucunda özel sektöre transfer olan meslektaşlarımız da olacaktır, ancak bu hem kişilerin tercihi olacak, hemde devlet ve özel sektör arasındaki denge uzun vadeli korunmuş olacaktır. Aksine bir durumun yaratacağı, bana göre vahim sonuçları düşünmek bile korkutucu gelmektedir.

Dünya | Yılmaz SEZER