Bahse konu Karar yatırım teşvik siste­minde köklü bir dönüşümün başlangıcı ola­rak kayda geçti.

2012’den beri uygulanan teş­vik sisteminin günümüz ihtiyaçlarını karşı­layamadığı gerekçesiyle revize edilen bu yeni yapı, stratejik öncelikler, bölgesel kalkınma ve teknoloji temelli üretim ekseninde yeni­den kurgulanmış. Bu değişimin güncelleme­nin ötesine geçip, Türkiye Yüzyılı vizyonu­nun ekonomik ayağını oluşturan bir yeniden yapılanma amacıyla oluşturulmaya çalışıldı­ğı içeriğine girince daha net anlaşılıyor. Yeni sistem kurgusu, üç eksenli mimariden oluş­muş ve üç başlık altında toplanmış:

A. Türkiye Yüzyılı kalkınma hamlesi (proje bazlı yaklaşım) : Bu başlık, devletin bizzat belirlediği ve onayladığı büyük ölçekli, yüksek öncelikli yatırımları kapsıyor:

-Teknoloji Hamlesi: Yüksek teknoloji ve AR-GE odaklı projeler.

-Yerel Kalkınma Hamlesi: Yatırımın bölgesel kalkınmaya etkisi gözetiliyor.

-Stratejik Hamle: Cari açık azaltıcı, dışa bağımlılığı sonlandırıcı yatırımlar.

B.Sektörel teşvikler : İki başlığa ayrılmış durumda:

-Öncelikli Yatırımlar: Savunma, ilaç, enerji ekipmanları, makine gibi sektörleri kapsıyor.

-Hedef Yatırımlar: Gelişmekte olan sek­törler için orta düzeyde destek içeriyor.

C. Bölgesel teşvikler: Sistemin yukarı­daki iki bileşenine coğrafi bazlı avantajlar ek­leniyor. Gelişmişlik düzeyi düşük bölgelerde SGK ve vergi teşvikleri yoğunlaştırılmış.

Yeni sistem, sadece teşvik gruplarını değil, destek kalemlerinin içeriğini de yeniden ta­nımlıyor: KDV istisnası tüm yatırım mallarına uygulanırken, gümrük vergisi muafiyeti yine tüm ithal makine ve teçhizat alımlarında ge­çerli.

Kurumlar vergisi indirimi %20 ila %50 arasında, katkı oranları ise %60’a kadar çıkar­tılmış. Yatırım türüne göre faiz desteği, SGK desteği ve yatırım yeri tahsis destekleri de de­vam ediyor. En çarpıcı yeniliklerden biri ise “makine desteği”. Belirli makinelerde devlet, yatırımın %25’ini doğrudan karşılayacak. Bu teşviğin, özellikle sermaye yoğun sanayilerde çarpan etkisi yaratacağını söylemek mümkün.

Stratejik hamle programı: Derinleşen devlet desteği

Stratejik Hamle, yeni sistemin merkezi omurgasını oluşturuyor. Aşağıdaki destekle­ri içeriyor:

-%40 kurumlar vergisi indirimi

-180 milyon TL’ye kadar faiz/kâr payı desteği

-Alternatif olarak 180 milyon TL limitli makine desteği

-SGK işveren ve işçi priminde bölgeye gö­re 8–10 yıl destek

Yatırımın stratejik sayılması için cari açık azaltıcı, ithalat ikamesi yaratıcı ve ileri tek­nolojiye dayalı olması gerekiyor. Yeni sistem, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu gibi kalkınma düzeyi düşük bölgelere yönelik teş­vikleri artırıyor:

-SGK destek süresi 6. bölgede 12 yıla, di­ğer bölgelerde 8 yıla çıkarıldı.

-“Cazibe Merkezleri” kapsamındaki iller­de, Stratejik Hamle teşvikleriyle birlikte ya­tırım yapılması halinde, makine desteği ve SGK destekleri eş zamanlı uygulanacak. Bu değişiklikler, göçü azaltmayı ve yerel ekono­mileri canlandırmayı amaçlıyor.

Teşvik sisteminin ekonomi politiği

Bu reformun ekonomi politiği, üç temel kavrama dayanıyor:

-Yüksek Katma Değer – İleri teknolojiye geçiş hedefleniyor.

-İthalatı Azaltmak – Özellikle ara malı üretiminde yerlileşme vurgusu yapılıyor.

-İstihdam ve Bölgesel Kalkınma – Sosyoe­konomik uçurumların azaltılması hedefleniyor.

Sistem, 2023 sonrası küresel tedarik kriz­lerine verilen yerli ve milli bir yanıt olarak da okunabilir. Türkiye’nin yeni üretim modeli, devletin yönlendirici ve doğrudan destekleyi­ci rolünü güçlendiriyor.

Yatırım teşvik sisteminin 2025 reformu, yalnızca mali avantajlar değil, aynı zaman­da stratejik yönlendirme içeren bir “kalkın­ma haritası”olmayı hedefliyor. Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda kurgulanan bu sistem; yerli üretimi, yüksek teknolojiyi ve bölgesel adaleti esas alırken, özel sektör için yeni bir çağrı niteliği taşıyor: Yatırım yap, büyü, tek­noloji üret; devlet yanında. Emeği geçenlerin eline sağlık. Umarız yeni teşvik sistemi yazı­da kalmaz ve sanayiciye önemli bir nefes olur.

Kaynak: Dünya | Dr. Hakan ÇINAR