Merkez bankası bu kez politika faizini sabit tuttu. Geçtiğimiz aylarda 0,50 puan indirerek 8,5 o kadar düşürmüştü. Oysa dünya bankalarına baktığımızda bize göre enflasyon onları çok düşük olmasına rağmen, hala politika faizlerini yükseltmeye devam etmektedirler. Amerika'da 2, Avrupa’da 1 banka batmış olmasına karşın, FED en son toplantısında politika faizini 0,25 puan arttırarak toplam faizi % 5 çıkarmıştır. Ayrıca verdiği mesajlarda da sıkılaştırmanın devam edeceğini ve 2023 sonuna kadar faiz indiriminden söz etmeyeceklerini de ifade etmiştir.

Klasik söylemde olduğu gibi, millet gider Mersin’e biz gidiyoruz tersine. Uygulanması gereken ekonomik politikalar uygulanmadığından, doğan sıkıntıları önlemek için Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası adeta 1980 öncesi kambiyo mevzuatını çağrıştıracak garip kararlar almaktadır. Serbest kambiyo piyasası yerine, kontrollü kambiyo piyasası uygulanmaktadır. T.C. Merkez Bankası en son aldığı kararlarda döviz bürolarından 500.000 $ üzerinde döviz talep edeceklerden form doldurmalarını ve bu formun Merkez Bankasına gönderilmesi istenmektedir. Merkez Bankası talep edilen dövizin hangi amaçla kullanacağı gibi durumlar inceleyerek hangi kur üzerinden verilebileceğini veya verilmeyeceğini belirleyecektir. Bankalardan da ithalatçıların veya döviz borcu olan şirketlerin en fazla 2.500.000 dolar talep edeceklerini, bankaların bu taleple ilgili formları Merkez Bankasına gönderecekleri ve Merkez Bankası’nın değerlendirmeleri sonrasında dövizin verileceği yönünde düzenlemeler yapılmıştır. Hatta verilecek bu dövizin hangi kurdan olacağı da yine Merkez Bankası tarafından belirlenecektir.

Akreditif açtırmış bir ithalatçı ithal edeceği ürünün bedeli konusunda bir anlaşma yapmışsa ve bu anlaşmaya göre borcu 2 buçuk milyon doların üzerinde ise, ithalatçının durumu ne olacak. Başvuru yaptığı günkü kur ile Merkez Bankasının onay verdiği günkü kur arasındaki farkın bedeli ne olacak gibi soruların cevabı yok. Bugün piyasalarda bu kararlardan sonra 3 ayrı kur ortaya çıktığı görülmektedir. Merkez Bankasının yayınladığı kur, merkez bankasının borç alınan dövizlerle ilgili tespit ettiği kur ve Tahtakale’nin belirlediği kur. Bugünler itibariyle serbest piyasanın belirlediği kur ile, Merkez Bankasının belirlediği kur arasında 30-40 kuruşluk farklar vardır.

Tüm bu anlaşılması zor kararların nedeni dövizi baskılamak için yapılan operasyonlardır. Temel nedeni de yukarıda belirttiğimiz üzere, Mersin yerine tersine gidiştir. Seçime kadar bu zorlama tedbirlerinin alınmasına devam edileceği anlaşılmaktadır.

2021 Aralık ayında kur korumalı mevduat ile dolarda önemli bir frenleme yapılmıştı. Ancak bu frenlemenin hazineye yüklediği 120 milyarın üzerinde bir faiz yükü bulunmaktadır. Tersine giden politikalar uygulanmasaydı 2021 Aralık ayında dolar 18,30’lara kadar çıkmayacaktı. Yanlış politikalar nedeniyle yükselen doları tutmak için zorunlu olarak kur kurulmalı mevduat gündeme sokuldu. Bu uygulama 31.12.2023 tarihine kadar devam edecek. 14 Mayıs seçimlerinden sonra yönetimin değişerek Millet İttifakı’nın yönetimi devralması hâlinde belirlenen tarihe kadar bu uygulamanın devam ettirilmesi zorunludur. Birincisi devlette devamlılık esastır, ikincisi de bunun aksine beyanı vermek veya eylem yapmak seçim sonrası doların riskli bir şekilde yükselmesinin önü alınamayabilir.

Dilerim Millet İttifakı’nın adayları bunun bilincindedir.

Kocaeli | Fikret GÖKMEN