2013 yılında çalışmalarına başlanan ve 2015 yılında final raporları yayımlanmak suretiyle hayatımıza giren OECD-G20 ortak projesi olan Vergi Matrahı Aşındırma ve Kar Aktarımını Önleyici eylemler paketi BEPS’in ikinci meyvesi olan BEPS 2.0 son dönemde oldukça popüler. Geçen sene olduğu gibi bu sene de vergisel anlamda en güncel konularından biri olarak “Küresel Asgari Vergi Uygulaması-GLOBE” çoğu Şirketin ajandasında yer aldı. Kimi Gruplarda sadece ajandada kalsa da kimi Gruplar yol haritalarını belirleyerek gerekli uygulama adımlarını olgunlaştırdı. Ülkemizin gündeminde somut olarak henüz yerini bulamasa da, OECD kapsayıcı çerçeve üyesi olarak Türkiye’nin de BEPS 2.0 kapsamında gerekli adımları atacağı tartışılmaz. Türkiye’de yeni mevzuat şu an yok ancak, Avrupa ülkelerindeki gelişmeler birçok Türkiye merkezli Çok Uluslu Grubu etkilemekte. Bu nedenle Grupların en kısa sürede yol haritalarını çıkarması çok önemli.
BEPS 2.0 kapsamında özellikle dijital ekonominin vergilenmesine karşılık gelen ve vergileme hakkını kaynak ülkelere dağıtan Sütun 1 ve bunca yeni uluslararası vergi kanunu ve temizliğine rağmen arkada kalan ve toplanmayan vergileri ( faaliyet gösterilen her ülkede en az yüzde 15 efektif vergi) süpürmeye yönelik Sütun 2 karşımızda. Sütun 1’nin uygulanması şu an biraz askıda olsa da Sütun 2 için Avrupa Birliği Üyelerinin genel olarak mutabakata vardıklarını ve taslak kurallar geliştirdiklerini biliyoruz.
Özellikle Türkiye merkezli Çok Uluslu İşletmelerin (ÇUİ) Hollanda merkezli Holding yapılandırmalarını da düşününce, Hollanda’da şu an için taslak olan mevzuatın yürürlüğe girmesiyle kartların yeniden dağılacağını söylemek mümkün.
İyi haber ise kapsama giren Gruplara tanınan geçici güvenli liman uygulamaları. Bu güvenli liman uygulamaları da Grubun Ülke Bazlı Raporuna dayanacak. Bu nedenle Ülke Bazlı Raporlamaları titizlikle yapmak her zamankinden daha da önemli.
Peki nedir bu güvenli liman uygulamaları? Öncesinde Sütun 2 Küresel Asgari Vergileme nedir ondan bahsetmek gerekir. Konsolide cirosu 750 milyon Euro’yu aşan Gruplar kapsama giriyor. Tanıdık mı geldi, evet Ülke Bazlı raporlama kapsamına girmek de konsolide ciroda en az 750 milyon Euro geliri tutturmak ile mümkün. Kapsama giren ÇUİ’lerin faaliyet gösterdikleri ülkelerde en az yüzde 15 efektif vergi yükü taşımaları bekleniyor. Bu oran altında olan düşük vergili ülkelerde yüzde 15’e tamamlayan ilave tamamlayıcı vergiler doğacak. Bu vergiyi ana kural olarak ÇUİ’nin nihai ana merkezinin mukimi olduğu ülkenin, bu ülkede ilgili mevzuat yoksa Ara Ana İşletmenin mukimi olduğu ülkenin “Gelire Dahil Etme Kuralı” ile toplaması bekleniyor. Ara Ana İşletme yoksa ya da o ülkede de mevzuat yoksa yine kaçış yok. Bu sefer “Gelire Dahil etme kuralı” değil” Yetersiz vergilendirilen Ödemeler kuralı” devreye giriyor. Mantık basit olsa da hesaplamalar oldukça karışık. Bu karışıklığı bilen OECD çalışma Grubu da geçiş dönemi için bazı sadeleştirmeler getirmekte. İşte bu sadeleştirmelerin kalbi de Ülke Bazlı raporlarda atacak.
Ülke Bazlı Rapor hazırlanmasına bazı Gruplar 2016 bazıları 2020 tarihinden itibaren aşina. Bu rapor nerede kullanılacak diye diye en sonunda çok önemli bir yeri oldu- Asgari Kurumlar Vergisi Geçici Güvenli Liman Uygulamaları- Buna göre eğer kapsama giren ÇUİ’nin nitelikli/kabul gören bir Ülke Bazlı Raporu varsa, bu ülke bazlı raporda yer alan verilerin bir kısmı Grupların ülke bazında basitleştirilmiş efektif vergi oranının hesabında kullanılacak ve belirli şartlar dâhilinde o ülkede tamamlayıcı vergiye ( yüzde 15’e tamamlayan vergi) tabi olmayacak. Gelin beraber bakalım;
Öncelikle Ülke Bazlı raporun kabul gören bir rapor olması gerek, bu da kabul görmüş bir muhasebe standardına göre hazırlanmış olmasına bağlı. Ülke bazlı rapor ilk hazırlanırken yönetim raporları ya da yasal kayıtlar bu rapora esas olur mu diye konuşulmuştu, ve cevabı evetti. Ancak kabul görmüş bir muhasebe standardına göre hazırlanmayan bu raporlar maalesef güvenli liman uygulamasından faydalanmıyor. Bu nedenle ilk ve en önemli aşama Ülke bazlı raporun esas alındığı muhasebe standardını değerlendirmek. Çoğu Grup, TRFS(IRFS) standardına göre raporlarını hazırladı, bu nedenle çoğu grup nitelikli bir Ülke Bazlı raporlara sahip.
Bu aşamayı geçtikten sonra hangi ülkede tamamlayıcı vergi sıfır olacak diye belirlemek için Ülke bazlı Rapor verisine ek olarak elde; Grubun konsolide finansallara esas olan solo paket finansalları, her ülkede personel ücret maliyetleri ile maddi duran varlık değerleri bulunmalı. Şimdi gelelim tarife; 3 temel test var.
Birincisi her ülke bazında Ülke Bazlı raporda yer alan gelirler ile vergi öncesi karlılık tutarlarına bakmamız gerek; gelir 10 milyon Euro ve karlılık 1 mil Euro altında ise o ülkede tamamlayıcı vergi yok, müjde!
Bu olmadı mı devam; solo finansallarda yer alan vergi gideri ( ertelenmiş vergi tutarı ayrı gösteriliyorsa o da ayrıca dahil edilecek= gerçekleşmeyen vergi karşılığı varsa dikkate alınmayacak) ile ülke bazlı raporda yer alan vergi öncesi karlılıktan her ülke bazında basitleştirişmiş efektif vergi hesabı yapılacak. Bulunan oran 2023 ve 2024 için 15%, 2025 için 16% ve 2026 için 17% oranlarını geçiyorsa ülkede tamamlayıcı vergi yok, müjde!
Bu da olmadıysa son bir liman var, o da rutin kar testi. Burada mantık şu; ülke bazında yatırım ve personel varsa bu ülkedeki yatırıma bir şans daha vermek! Ülke bazında ücret maliyetlerinin belirli bir oranı ile nitelikli maddi duran varlıklarının belirli bir tutarının toplamı ülke bazlı raporda yer alan vergi öncesi karlılıktan yüksekse, o ülkede tamamlayıcı vergi yok, müjde! Bu testlerden geçilmezse, geçilmeyen tüm ülkeler için GLOBE kuralları kapsamında detaylı hesaplamalardan kaçış yok.
Özetle Ülke bazlı raporların doldurulma aşamasında bu verilerin artık hangi hesaplarda kullanılacağının bilincinde olmak, konuya bu açıdan bakmak gerek. Ayrıca genel olarak GLOBE kuralları hafife almaya gelecek gibi değil. Yol haritalarını çıkarıp teknoloji ile harmanlayarak GLOBE hesaplamaları yapmak mümkün. Şirketler içinde değişik birimlerin koordinasyonu da çok önemli hale geliyor. GLOBE uygulamalarında herkese bol sanşlar!