Ramazan ayında işyerlerinde farklı uygulamalar hayata geçirilebilir. İşveren mesaiyi 1 saat erken bitirerek, daha sonra telafi çalışması yaptırabilirken, oruç tutan çalışana da yemeğin bedelini ödemelidir.

Ramazan ayının yarısı geride kalırken, bu ay çalışanlar için özellikle işyerindeki çalışma, yemek ve dinlenme süreleriyle yemek kartları açısından farklı uygulamaların hayata geçmesi anlamına geliyor. Diğer yandan Ramazan kolisi, işyeri iftarı gibi konular da bu ayda gündeme geliyor. İşte 10 soruda çalışanların Ramazan ayına ilişkin merak ettiği konular...

ERKEN PAYDOS YAPILAMAZ

Günlük çalışma süresi 4 saat veya daha kısa olan işçilere 15 dakika, 4 saatten fazla 7.5 saatten düşük olan işçilere 30 dakika, 7.5 saatten fazla olan işçilere ise 60 dakika ara dinlenmesi verilmek durumunda. Ramazan'da işçilerin aklına işe ara dinlenmesi kadar geç gelmek veya erken çıkmak gelebilir. Ancak Yargıtay'a göre bu durum kanuna aykırıdır.

TELAFİ ÇALIŞMASI OLABİLİR

İşveren Ramazan ayı süresince işyerinde mesaileri 1 saat erken bitirip Ramazan sonrası telafi çalışması yaptırma yoluna gidebilir. Ancak bu durumda günlük çalışma süresinin 11 saati aşmıyor olması şartı söz konusudur. Yani Ramazan ayı sonrası 1 saat fazla çalışmayla günlük çalışma süresi 11 saati geçecekse bu durumda böyle bir uygulamaya gidilemez.

İZİNLER 1 AY ÖNCE BELİRLENİR

İşveren aynı departmanda görev yapan ve benzer işleri yapan iki kişiye aynı anda yıllık izin vermeyebilir. Örneğin markette kasiyer olarak çalışan 5 kişiden 2'sine işlerin yoğun olduğu Ramazan'da aynı anda izin verilmeyebilir. İşçiler yıllık izin kullanacakları tarihi en az 1 ay önceden bildirmelidir. Bunu yapmazsa işveren izni kendi istediği tarihte kullandırabilir.

TOPLU İZİN KULLANDIRABİLİR

İşveren eğer isterse Ramazan ayı boyunca işyerini kapatarak bütün işçilerine izin verebilir. Yıllık ücretli izin yönetmeliği uyarınca, nisan ayı başıyla ekim ayı sonuna kadar işveren işçilerinin tümüne veya bir kısmına toplu izin kullandırabilir. Bu sayede hem işveren birikmiş yıllık izinleri kullandırmış olur, hem de işçiler oruçlarını çalışmayarak tutmuş olurlar.

TICKET HAKKINDAN KESEMEZ

Bazı işyerlerinde işçilerin yemek yemeleri için ticket veya kupon verilirken, bazılarında ise dışarıdan yemek hizmeti alınıyor veya işyerinde yemek yapılıyor. Eğer ticket veya kupon veriliyorsa, Ramazan'da oruç tutsun, tutmasın bütün çalışanlara aynı miktarda ticket veya kupon verilmeye devam edilmek zorundadır. Yani oruç tutuyor diye çalışanın ticket veya kuponu kesilemez.

ORUÇ SORUSU GİZLİ OLMALI

Normalde işveren işçisine oruç tutup tutmadığını soramaz. İşveren sorsa bile işçi buna cevap vermek zorunda değildir. Fakat işyerinde yemek hizmetinin dışarıdan satın alındığı veya işyerinde yemek pişirildiği durumlarda işçiye bu soru işveren tarafından sorulabilir. İşveren bu soruyu yüz yüze değil de, mail yoluyla sorarsa işçilerin cevap vermesi de daha kolay olabilir.

SÖZLEŞMEDE YAZMASI ŞART

Ramazan boyunca oruç tutacağını beyan eden işçiye öğlen yemeği verilmeyeceği için yemeğin parası verilebilir. Ancak işyerinde yemek verilmesiyle ilgili bir hüküm yoksa bu durumda oruç tutan işçiye yemediği yemeğin parası verilemez. İş sözleşmesinde bu yönde hüküm varsa işçiye yemek yemediği günler için yemeğin bedeli kadar ödeme yapılmalıdır.

TAZMİNATIN İÇİNDE HESAPLANIR

İşyerinde her Ramazan koli dağıtan veya yardım yapan işveren, işçilerine kıdem tazminatı öderken bu tutarları da hesaba katmalıdır. Buna göre düzenli bir şekilde yapılan Ramazan yardımları da bu kapsamda kıdem tazminatına esas ödemeler kapsamına girer.

İFTAR YEMEĞİ VERGİDEN MUAF

İşveren nasıl öğle yemeği için vergiden belirli bir tutara kadar muafsa, vereceği iftar yemeği için de aynı tutarı aşmadıkça muaftır. İşçi eğer isterse iftar yemeğine katılır, istemezse katılmaz. Bunun için bir yaptırım uygulanamaz.

KOLİLER AYNİ YARDIM SAYILIR

İşyerlerinin pek çoğunda Ramazan ayında işçilere Ramazan kolisi şeklinde ayni yardımlar veriliyor. Ramazan kolisinin net bedeli brüte çevrilerek, bordrolarda gösterilir. Dolayısıyla gelir ve damga vergisi de devreye girer.

Akşam | Okan Güray BÜLBÜL