Asgari ücret konusu hafta içerisinde sonuca ulaştı. Türk - İş Başkanı Ergün Atalay son toplantının yapıldığı gün net 9 bin TL rakamını açıkladı, ne var ki bu rakamda uzlaşılamadı. Hükümet ve TİSK’in imzalarıyla yeni dönem asgari ücret rakamı net 8 bin 506 TL olarak belirlendi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan belirlenen bu rakamın yıl içerisinde ortaya çıkan fiyat değişikliklerine bağlı olarak tekrar tespit edilebileceğini de ifade etti. Eğer enflasyonda daha yüksek bir seviye söz konusu olursa yılın ikinci altı ayında bu rakam da güncellenebilir.

Asgari ücrette geçen yılın aynı dönemine göre yüzde yüzlük bir artış yaşandı. Önceki yıllarda da artış oranları hep yüksek oldu. Durum böyle olunca son beş yıldır ücretlerin genelinde birbirine yakınlaşma hali ortaya çıktı. Bir anlamda ücret yapışkanlığı denilen durum asgari ücret ve hemen üzerindeki ücret seviyelerinde görülmeye başlandı.

Ücretlerin tespitinde insan kaynakları departmanları bu yıl oldukça zorluk yaşayacaklar. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yüksek oranlı asgari ücret artışı, asgari ücret üzerindeki diğer ücret skalalarında ücretlerin tespitini önemli bir sorun haline getirecek. Bu nedenle işletmelerde genel olarak etkili olan kıdem yılı, performans, liyakat gibi unsurlar eskisi gibi kullanılamayacak.

Yüzde 60’a yaklaştı

Ücretlerin belirlenmesinde asgari ücret artış oranı dikkate alınarak diğer ücret gruplarındaki oranlar belirlenecek. Asgari ücretin üzerindeki ücret gruplarında asgari ücret artış oranının bire bir kullanılacağını söylemek de doğru olmayacaktır. Ücretler işletme içerisinde yukarı doğru çıktıkça belirlenecek olan oranlarda asgari ücret için belirlenen oranın altında kalacaktır. Nitekim asgari ücret artışının yaratmış olduğu işgücü maliyet baskısı değerlendirildiğinde sonuç kaçınılmazdır.

Son yıllarda özel sektör işyerlerinde ücretlerin giderek birbirine yakın hale gelmesi işte bu gelişmelerin sonucunda ortaya çıkmıştır. Oysa ki arzu edilen ücretler genel seviyesinin ortalamanın üzerinde buluşmasıdır.

Ancak yaşanan enflasyonist süreç ücretlerin asgari ücret ve bu ücrete yakın seviyelerde toplanmasına neden oluyor. Açıklanan rakam sonrasında özel sektör işyerlerinde sigortalı çalışanların yüzde 60’a yakını ya asgari ücretli ya da asgari ücrete yakın ücret gruplarında bulunan çalışanlardan oluşacak. Elbette bu da arzu edilen bir durum değil.

Üst ücretlerde durum

Özel sektör işyerlerinde imzalanan toplu sözleşmeler bu sene imzalanan asgari ücret rakamlarından ciddi anlamda etkilenecektir. Bazı işyerlerinde toplu sözleşmeyle ele geçen rakamlar şu anda asgari ücretin altında kaldı. Tabii ki işletmeler ay başında güncellemelerini asgari ücrete göre yapacaklar. Ancak üst ücret skalaları değişmeyecek. Bir dahaki toplu sözleşme dönemine kadar aynı kalacak. Bu da hem işletmeler hem de sendikalar açısından yeni yılda yeni ücret sorunlarının ortaya çıkması demek. Sendikalar ücret stratejilerini değiştirmek zorunda kalacaklar.

Diğer yandan kamu görevlileri ve kamu işçileri bakımından uygulanmakta olan toplu sözleşmelerde de önemli sorunlar ortaya çıkabilir. Asgari ücrette yakalanan artış oranının bu gruplar için de uygulanması önemli beklentiler arasına girdi. Ancak aynı oranın uygulanma şansı ne kadar olur, bu konuda çok da emin değiliz. Hükümet yıl içerisinde değişen ekonomik koşullara bağlı olarak sözleşmeyle belirlenen rakamların üzerine çıkabilir.