Bir kısım mükellefin sigor­ta tazminatlarını gelir ola­rak kaydetmedikleri tespiti üze­rine konunun üzerine gidilmeye başlanmış. Sigortalılarda yapılan yoklamalar ve sigorta şirketleri­ne gönderilen bilgi isteme yazıla­rı ile konu genelleşmeye başladı.

Vergi İdaresi, sigorta hasar ödemelerinde vergi mükellefi olan sigortalıların fatura düzen­lemesi, sigorta şirketlerinin de sigorta tazminatı öderken fatu­ra alması/araması gerektiği id­diası ile özel usulsüzlük cezaları kesiyor.

1 Hasar ödemesi sırasında sigortalılarca fatura düzenlenir mi?

Önce konuya ilişkin düzenle­melere çok kısaca bakalım.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu­nun 229 uncu maddesinde “Sa­tılan emtia veya yapılan iş karşı­lığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtia­yı satan veya işi yapan tüccar ta­rafından müşteriye verilen ticari vesikadır” denilmek suretiyle fa­turanın tarifi yapılmıştır.

KDV Kanunu’nun 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai fa­aliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye ta­bi olduğu, 4’üncü maddesinde ise hizmetin, teslim ve teslim sayı­lan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlem­lerin ise bir şey yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temiz­lemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlen­dirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taah­hüt etmek gibi şekiller­de gerçekleşebileceği, 10/1-a maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde vergiyi doğu­ran olayın malın tesli­mi veya hizmetin yapılması anın­da meydana geldiği hüküm altına alınmıştır.

60 Nolu KDV Sirküleri’ne göre; “1.2. Tazminatlar

1.2.1. Herhangi bir teslim ve­ya hizmetin karşılığı olarak or­taya çıkmayan tazminat ve ben­zeri ödemeler prensip olarak KDV’nin konusuna girmemekte­dir.

……..

Bir teslim veya hizmetin kar­şılığını teşkil etmeyen veya bu­na bağlı olarak ortaya çıkmayan sigorta tazminatları KDV’nin ko­nusuna girmemektedir. Bu du­rumda, sigortalının hasar gören eşya için sigorta şirketinden al­dığı tazminat için KDV hesaplan­ması söz konusu olmayacaktır. Ancak, sigortalı mükellefin ha­sar gören eşyayı tamir ettirerek, adına düzenlenen faturaları ib­raz etmek suretiyle tamir bede­lini sigorta şirketinden tahsil et­tiği durumda, sigortalının, sigor­ta şirketi adına yaptığı ve KDV’ye tabi olan masrafların aynen si­gorta şirketine yansıtılması için fatura düzenlenmesi ve KDV he­saplanması gerekmektedir.”

2 Düzelemelerle ilgili değerlendirmemiz

Sigortalı, sigorta şirketine bir mal satmamakta herhangi bir hizmet de vermemektedir. Sigor­ta tazminatı bir sigortalının si­gorta şirketine sattığı bir malın veya yaptığı hizmetin karşılığı değildir.

60 nolu KDV sirkülerinde de belirtildiği üzere, tazminat, bir malın veya hizmetin bedeli olma­dığından fatura düzenlenmesi ve KDV uygulanması gereğinden bahsedilemez. Sigortalının sigor­ta şirketine verdiği bir hizmetin varlığından dolayısıyla sigorta­lının sigorta şirketinden alacağı tazminat için fatura düzenleme, sigorta şirketi için de sigorta taz­minatı alırken fatura alma zorun­luluğundan da söz edilemez.

Sigorta şirketi tazminat öde­mekte, sigortalı da poliçe gereği hak kazandığı tazminat bedelini tahsil etmektedir.

60 nolu KDV sirkülerinde taz­minatlara ilişkin düzenlemeler esasen iki ayrı durum üzerinden ele alınmaktadır. İlk durumda; herhangi bir teslim veya hizme­tin karşılığı niteliğinde bulun­mayan tazminat ve benzeri öde­melerin, kural olarak KDV’nin kapsamına girmeyeceği belirtil­miştir.

İkinci durumda ise; sigorta­lı mükellefin hasar gören eşya­yı tamir ettirmesi ve bu tamire ilişkin faturaları ibraz ederek si­gorta şirketinden bedelini tahsil etmesi halinde, sigortalının si­gorta şirketi adına katlandığı ve KDV’ye tabi olan bu giderlerin sigorta şirketine aynen yansıtıl­ması için fatura düzenlemesi ve KDV hesaplaması gerektiği ifade edilmiştir.

İkinci senaryoda, esasen tami­rat hizmetinde sigorta şirketinin hizmetin nihai yararlanıcısı, si­gortalının ise aracı konumunda olduğu değerlendirmesi yapıl­makta, bu nedenle sigortalının adına faturalanan tamirat hiz­met bedelinin sigorta şirketine bir fatura ile yansıtılması gerek­tiği (bizce yanlış)değerlendirme­si yapılmaktadır. Zira bu yanlış yaklaşıma göre, eşyanın sigortalı olması nedeniyle sigorta şirketi­ne prim ödenmekte ve bu prim­ler sigortalı kişi veya kurumlarca gider olarak kaydedilmekte do­layısıyla meydana gelen hasarın sigorta şirketi tarafından karşı­lanması gerekmekte, bu nedenle de tamirat işinin gerçek muhata­bı olan sigorta şirketine sağlanan hizmetler sigorta şirketine fatu­ralanmalı ve KDV’ye tabi tutul­malıdır.

İkinci sovtaj vakası olarak ad­landırabileceğimiz bu yanlış yak­laşım sigorta işlemlerine vakıf olunmamasının sonucudur. İş­lem hacmini, adedini bilmemek­le birlikte bu konu yaygınlaşırsa hem idareyi hem şirketleri hem de yargıyı gereksiz işgal edecek bir hale dönüşebilir.

3 Özelgeler ne diyor?

Özelge VUK yönünden

«… sigortalının hasarlı araç için sigorta şirketinden alacağı tazmi­nat tutarı kadar fatura düzenleme­si, ancak katma değer vergisinin konusuna giren bir işlem söz ko­nusu olmadığından bu bedel için vergi hesaplanmaması gerekmek­tedir.” (Gelirler Genel Müdürlü­ğü, 08.06.1998 tarih ve 264 Sayılı Mukteza)

Özelge KDV yönünden

“……Buna göre, bir teslim veya hizmetin karşılığını teşkil etme­yen veya buna bağlı olarak orta­ya çıkmayan sigorta tazminatları KDV nin konusuna girmemekte­dir. Bu durumda, sigortalının ha­sar gören eşya için sigorta şirke­tinden aldığı tazminat için KDV hesaplanması söz konusu olma­yacaktır. Ancak, sigortalı mükel­lefin hasar gören eşyayı tamir et­tirerek, adına düzenlenen fatura­ları ibraz etmek suretiyle tamir bedelini sigorta şirketinden tah­sil ettiği durumda, sigortalının, si­gorta şirketi adına yaptığı ve KDV ye tabi olan masrafların aynen si­gorta şirketine yansıtılması için fatura düzenlenmesi ve KDV he­saplanması gerekmektedir.” Kay­seri VDB, (Mükellef Hizmetle­ri Grup Müdürlüğü), Sayı : B.07.1. GİB.4.38.15.01-KDV-20-852-1 03/01/2012

1998 tarihli 1.özelgeye katılmı­yoruz. Bizce 60 Seri nolu KDV sir­küleri öncesindeki bu özelgenin geçerliliği de yoktur.

Yok; sirkülerdeki ikinci duru­mun varlığı ve bu durumda fatura düzenleme zorunluluğundan bah­sediliyorsa bu konuya da genelle­meler yapılarak yaklaşılamaya­cağı düşüncesindeyim. Mevcut düzenlemeler sigorta tazminatı alırken fatura düzenlenmesi so­nucu doğurmaz. Ayrıca burada bir yansıtma işlemi de bulunmamak­tadır. Hasar sigortalının hasarıdır. Sigorta şirketi, akdettikleri poliçe gereği hasarın tamamını veya bir kısmını tazmin etmektedir.

Önerim:

Bu konuda genel yaygın işlem­lere girişilmeden önce sektör temsilcileri ile konunun görüşül­mesi, detaylarının ve işleyişin an­laşılması ve amaç sigortalı şirket­lerce gelir yazılmayan sigorta taz­minatlarının tespiti ise geçmişe ve geleceğe dönük bu konuda ne yapılabileceğinin bulunmaya ça­lışılmasıdır.

Kaynak: Dünya | Zeki GÜNDÜZ