Yüksek gelir/kazanç isteğinin getirisi olan “vergiden kaçınma uygulamaları”… Ve bu uygulamaların da tetiklediği “katlamalı bütçe açığı”…
Ama: Yüksek gelir/kazanç isteği anormal değildir; Haksız kazanca müsaade eden sistem anormaldir… Bu sorunu çözecek; hatta sorun oluşmasına imkan vermeyecek ve halihazırda gelişmiş ülkelerde uygulanan modeller var… Örnek mi? Vergi ödememek, en büyük suçtur… Örnek mi? Harcayandan değil, kazanandan almak en teorik/pratik yoldur…
Bizde mi? Sistem, “kümesteki kazlar”, “en iyi yeminli mali müşavir”, “vergi affı”, “vergiye uyumlu mükellef ” gibi Türk icadı pratiklerle doldurulur… Sonra üretimsizlikten, bütçe açığından, enflasyondan şikayet edilip, durulur…
Kazanandan alınan dolaysız vergileri artıramadık örneğin… Doğru… Harcayandan alınan dolaylı vergiler: Vergi vermeme, vergiden kaçınma direncini düşürüyor… Vergi toplamayı kolaylaştırıyor… Satıcıya da, topladığı vergileri bir süre kullanma avantajı sağlıyor…
Ama: Çok kazananı değil, çok harcayanı vergilendirme; dolayısıyla düşük gelirliden, oransal olarak daha çok vergi alma gibi bir adaletsizliğin önünü açıyor… Gelir dağılımını ve disiplini ve ahlakı bozuyor… Ahlak ve disiplin bozulunca da…
VELHASIL
Ekonomi yönetiminden, yıllardır, dolaysız vergilerin payını artırması bekleniyor… Ekonomi yönetimi ise dolaysız vergileri toplayamama endişesi taşıyor… Bu endişeyi taşımaması için ahlaklı bir toplum ve bunun yeniden inşası için de maalesef cezası yüksek yasal düzenlemeler gerekiyor…
(Vergi verenin hesap sorabilirliği; vergi toplayanın hesap verebilirliği; bunların vergi verme arzusuna etkisi ayrı bir yazı konusu…) (Gelişmiş ülkelerde dolaysız vergilerin oranı yüzde 60’ların üzerindeyken; bizde dolaylı vergilerin oranı bir ara yüzde 70’lere kadar yükseldi…)
Dünya | Ferit Barış PARLAK