Kısmi süreli çalışma günümüzde giderek yaygınlaşıyor. Dünyada birçok ülke çalışma sürelerini düşürmeye yönelirken, bizde kısmi süreli çalışanın hafta tatili hakkı hâlâ net değil. 

İş Kanunu’nun hafta tatiline ilişkin düzenlemesinde, işçinin 63. maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışılmış olması kaydıyla, 7 günlük zaman dilimi içinde kesintisiz 24 saat dinlenme hakkının bulunduğu açıklanmıştır. Kanunda kısmi süreli çalışanların hafta tatiline hak kazanacaklarına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle hafta tatiline hak kazanıp kazanmayacakları bugüne kadar tartışma konusu olarak süregeldi. 

Bu doğrultuda kısmi süreli çalışanın, haftanın bütün çalışma günlerinde azar azar çalışması halinde hafta tatiline hak kazanacağı, fakat haftanın sadece belirli günlerinde çalışıyorsa hafta tatiline hak kazanamayacağı değerlendiriliyordu. Yargıtay daha önce verdiği bir kararla kısmi süreli çalışanın hangi günlerde çalışırsa çalışsın haftalık çalışma süresini tamamlayamayacağından hafta tatiline hak kazanamayacağına hükmetmişti. 

Buna göre, “63. maddede, genel bakımdan iş süresinin haftalık en çok kırkbeş saat olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle 4857 sayılı Yasanın uygulandığı dönemde, haftalık çalışma süresi kırkbeş saati bulamayacağından, kısmî süreli iş ilişkisinde işçinin hafta tatiline hak kazanması mümkün olmaz.” (Y9HD, 11.04.2016, 2015/342, 2016/8812) 
 

Milliyet | Cem KILIÇ

Yargıtay ne diyor? 

Yargıtay 23.12.2020 tarihinde verdiği bir kararda, işçinin haftanın yedi günü kısmi süreli çalıştığı bir iş ilişkisinde hafta tatili ücreti ödenmesi gerektiğine karar verdi. Karar göre, “4857 sayılı İş Kanunu uyarınca hafta tatili, 7 günlük zaman dilimi içindeki 24 saatlik dinlenme hakkını ifade etmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına göre işçinin pazar günleri temizlik yaptığı ve çöp topladığı kabul edilmiştir. İşçinin haftanın yedi günü çalışmasına rağmen hafta tatili ücret alacağının ödenmediği sabit olup, söz konusu alacağın kısmi süreli çalışma esasına göre hesaplanması gerekmektedir.” 

Karar dolayısıyla kısmi süreli çalışanın da hafta tatiline hak kazandığını, bu hafta tatilinde çalışmasına karşılık hafta tatilinde çalışma ücreti ödenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Kısmi süreli çalışanların da hafta tatiline hak kazanmaları gerektiği öteden beri savunulmaktaydı, bu nedenle isabetli bir karar olmuştur. Kısmi süreli çalışan ile tam süreli çalışan arasında ayrımcılığın yasaklandığı da göz önüne alındığında ilk amacı parasal olmayan dinlenme hakkının uzantısı olan böyle bir hakta farklı işlem yapılması da ayrımcılık oluşturacaktır. 

Oransal ödeme ne anlama geliyor?

Kısmi süreli çalışanla tam süreli çalışan arasında ayrım yapmak yasaklanmıştır. Fakat bu ayrım yasağı para veya paraya ilişkin bölünebilir menfaatler açısından geçerlilik taşımamaktadır. 

İş Kanunu’na göre; kısmi süreli çalışana, ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir. Bu tür ücret ve haklar tam süreli çalışana ödenen miktar üzerinden orantılı olarak hesaplanacaktır. Kısmi süreli çalışan o ücretin tamamını isteyemeyecektir. Örneğin kısmi süreli çalışana çalıştığı süreyle orantılı olarak asgari ücret ödenecektir. İşyerinde ikramiye ödeniyorsa, kısmi süreli çalışanın ikramiyesi çalıştığı süre kadar olacaktır. Bu doğrultuda kısmi süreli çalışana ödenecek hafta tatili ücreti de bir günlük ortalama ücretine göre hesaplanmalıdır. İşçinin ortalama günlük kazancı, ücreti her ay sabit ise bir ayda kazandığı ücretin otuza bölünmesi suretiyle, eğer her ay kazandığı ücret değişiyorsa son bir yıl içinde kazandığı ücretin 365’e bölünmesi suretiyle tespit edilecektir. 

Kısmi süreli çalışanların yıllık izin hakları bulunmaktadır. Yıllık ücretli izin yönetmeliğine göre, kısmi süreli çalışanlar, yıllık ücretli izin hakkından tam süreli çalışanlar gibi yararlanırlar. Bu durumda bir yıllık çalışma süresini dolduran kısmî süreli çalışan işçinin izin hakkı vardır. 

İşçinin bir yıllık çalışma süresini doldurup doldurmadığı, fiilen çalıştığı sürelere göre değil, işe başladığı tarihten itibaren bir yılın geçip geçmediğine göre belirlenecektir. Çalışan işe girdikten sonra, İş Kanununda yıllık izne hak kazanmak için geçirilmesi gereken bir yıllık süreyi kesintiye uğratan durumlar olmadan doldurduysa yıllık ücretli izne hak kazanacaktır. 

Kısmi süreli çalışan yıllık iznini kısmi süreli çalışma döneminde kullanacaktır. Buna göre örneğin 6 işgünü yıllık izin kullanacak bir çalışan, normalde 6 işgünü içerisinde ne kadar çalışıyorsa o kadar işe gitmeyecektir. Yoksa çalışanın fiili çalışma süreleri toplanarak, 6 işgünlük süreye ulaşılmaya çalışılmayacaktır. Çalışan bir hafta içinde ne kadar işe gidiyorsa, o günlerde işe gitmeyerek iznini kullanacaktır. Yıllık izin ücreti de işçinin bir günlük ortalama ücreti üzerinden hesaplanacaktır. 

Kısmi sürelilerin kıdem hakkı var mı?

Kısmi süreli çalışanlar da kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Eğer kısmi süreli çalışanın sözleşmesi, işveren tarafından ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan davranışlar dışında bir nedenle feshedildiyse ya da çalışan iş sözleşmesini haklı bir nedenle feshettiyse, kısmi süreli çalışan olsa da kıdem tazminatına hak kazanacaktır. 

Bu şekilde çalışan kişinin kıdemi işçinin fiilen çalıştığı sürelerin birleştirilmesiyle bulunacak süreye göre değil, sözleşmenin devam ettiği süreye göre belirlenmelidir. Fakat burada çalışanın kıdem tazminatına esas ücret, ortalama günlük kazancı üzerinden hesaplanacaktır. Bu şekilde tam süreli çalışanla arasında adalet de sağlanmış olacaktır.