Beyannamenin süresinde verilmesi
Beyannamenin yasal süresi içinde verilmesi birçok yönüyle önemli. Beyannamenin yasal süresinde verilmemesinin usulsüzlük cezası yanında başka sonuçları da olabiliyor. Vergiye uyumlu mükelleflere getirilen %5 vergi indirimi avantajını üç yıl için yok ediyor. Zararlı bir şirketin başka bir kuruma devredilmesi durumunda, devrolunan şirketin beyannamesinin zamanında verilmemiş olması, devralan kurumun devralınan zararı mahsup etmesi olanağını ortadan kaldırıyor. Örnekler çoğaltılabilir. İhmal etmemekte yarar var.
Beyannamenin tam olarak doldurulması
Beyannamede yer alan doldurulması gereken bütün alanlar mutlaka doldurulmalı. Özellikle istisnalara ve zararlara ilişkin satırların doldurulması önemli. Kazanç olmasına rağmen indirim ve istisnalardan yararlanılmamasının, bu hakları geri getirilemez şekilde yok etme olasılığı var. Kullanılmayan bazı hakların ne beyanname sonradan düzeltilerek ne de sonraki yıllarda kullanımı olanaklı olmayabilir.
Zarar mahsubunda şekil şartlarına dikkat
Geçmiş yıl zararlarının mahsubu, beş yıllık süre sınırlaması yanında beyannamenin tam ve doğru şekilde doldurulması koşuluna bağlı. Şekli koşullar nedeniyle, ileride geçmiş yıllara ilişkin zararların mahsubu konusunda sorun çıkabilir, buna dikkat edilmeli. Ayrıca, kazanç varsa zarar mahsubu mutlaka yapılmalı, sonradan düzeltmek kolay değil.
Taşınmaz ve iştirak hissesi satanlarda kazancın fona alınması
Kanun’da yer alan şartlar çerçevesinde, taşınmaz ve iştirak hissesi satışından elde edilen kazançların taşınmaz satışlarında %50’si, iştirak hissesi satışlarında %75’i kurumlar vergisinden müstesna.
Yasa gereği, satıştan elde edilen kazancın istisnadan yararlanan kısmının, pasifte özel bir fon hesabına alınması gerekiyor. 2022 yılında taşınmaz ve iştirak hissesi satışından elde edilen kazanç varsa ve istisnadan yararlanılacaksa, kazancın istisnadan yararlanan kısmının, beyannamesinin verildiği tarihe kadar pasifte özel bir fon hesabına alınması unutulmamalı.
Yurt dışı iştirak ve şube kazançları
Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre;
- Yurt dışı iştirak kazançları; yurt dışı iştirakin anonim veya limited şirket olması, en az %10 sahiplik, en az 1 yıl süre kesintisiz elde tutma, iştirak kazancının en az %15 fiili vergi yükü taşıması (bazı faaliyetlerde kurumlar vergisi oranında) ve kazancın beyanname verme süresinin sonuna kadar Türkiye’ye getirilmesi,
- Yurt dışı şube kazançları; kazancın en az %15 vergi yükü taşıması (bazı faaliyetlerde bazı faaliyetlerde kurumlar vergisi oranında) ve beyanname verme süresinin sonuna kadar Türkiye’ye transfer edilmesi,
koşullarıyla, kurumlar vergisinden müstesna.
Bu düzenleme gereği, 2022 yılında yurt dışı iştirak veya şube kazancı varsa, istisna koşullarının sağlanıp sağlanamadığına bir kere daha bakılmalı, halen getirilmediyse, söz konusu kazancın beyanname verme süresinin sonuna kadar Türkiye’ye transfer edilmesi sağlanmalı.
Yurtdışı inşaat işlerinden sağlanan kazançlar için kayıt
Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar kurumlar vergisinden istisna.
İstisnadan yararlanmak için, yurt dışında yapılan kapsamdaki işlerden sağlanan kazançların Türkiye’ye getirilmesi zorunluluğu yok. Ancak kazancın Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi unutulmamalı.
Yenileme fonuyla ilgili iki konuya dikkat
Sabit kıymetlerin satışından elde edilen kâr, istenirse yeni sabit kıymet alımında kullanılmak üzere, satışın yapıldığı tarihi izleyen üçüncü yılın sonuna kadar bir karşılık hesabında bekletilebiliyor. Bunun için sabit kıymetin yenilenmesinin zorunlu olması veya işletmeyi yönetenlerce bu konuda karar verilmiş olması gerekiyor.
2022 yılında sabit kıymet satıp oluşan kârı yenileme fonuna koyacak kurumların iki işlemi yapmaları gerekiyor; yöneticilerin karar vermesi ve satıştan doğan kârın yenileme fonuna alınması. Daha önce yapılmadıysa, beyanname verme süresi içinde yapılması mümkün.
Dikkat çekmek istediğim bir başka konu, yenileme fonuna alınmış kârın zamanında kullanılmamış olması durumunda, satışın yapıldığı yılı izleyen üçüncü yılın kâr zarar hesabına eklenmesi gerektiği. Geçmişte ayrılmış yenileme fonu olanların konuya bakmalarında yarar var.
Şüpheli alacaklar için ilgili yılda karşılık ayırın, işi mahkemeye bırakmayın
Şüpheli alacak karşılığının ne zaman ayrılabileceği konusu açık değil. Gelir İdaresi alacak şüpheli hale geldiği yıl karşılık ayırabilirsiniz, sonraki yıllarda mümkün değil diyor. Son yıllarda verilen bazı yargı kararlarında, alacağın şüpheli hale geldiği yıl karşılık ayrılmadıysa, şüpheli olma durumu devam ediyorsa, sonraki yıllarda da ayrılabilir diyor. Ancak İdarenin görüşü paralelinde de eski tarihli çok sayıda karar var.
Önerim, siz bu tartışmaya mümkünse girmeyin, 2022 yılında şüpheli hale gelen alacaklarınız için bu yıl karşılık ayırın. İşi mahkemeye bırakmayın.
Bu arada, dava aşamasında olan alacaklarınızla ilgili dosyaları bir kere daha gözden geçirin, şüphelilik halinin devam ettiğinden ve davanın aktif olarak izlendiğinden emin olun.
Değersiz alacaklara ilişkin hesaplanan KDV’yi gelir yazmayı unutmayın
Değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen katma değer vergisi, alacağın zarar yazıldığı dönemde indirim konusu yapılabiliyor. Ancak şüpheli alacaklarla ilgili düzenleme çerçevesinde karşılık ayrılmak suretiyle gider olarak dikkate alınan KDV’nin indirim konusu yapılabilmesi için, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınması gerekiyor.
Daha önce karşılık ayırdığınız bir alacağın içinde bu alacağa ilişkin KDV tutarı da var ve bu alacak 2022 yılında değersiz alacak haline gelmişse, indirim konusu yapılan KDV tutarının gelir olarak dikkate alındığından emin olun.
Faiz indirimine ilişkin banka dekontu
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinde yer alan düzenleme çerçevesinde, nakit sermaye artışı yapan kurumlar, faiz indirimi yapılabiliyor.
Konuyla ilgili olarak 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde;
- İndirimden faydalanmak isteyen sermaye şirketlerinin, taahhüt edilen sermaye artırımı tutarının nakit olarak şirketin banka hesabına fiilen yatırıldığına ilişkin olarak bu işlemleri içeren ve ilgili banka şubesi tarafından onaylanmış banka hesap özetini kâğıt ortamında veya elektronik ortamda ilgili dönem kurumlar vergisi beyannamesi verme süresi içerisinde kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine ibraz etmeleri gerektiği,
- Ayrıca, indirimden faydalanmak isteyen sermaye şirketlerinin, nakdi olarak artırdıkları sermaye ile indirime konu edecekleri tutara ilişkin bilgileri, kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bildirmeleri gerektiği,
açıklaması yer alıyor.
Kurumlar vergisi beyannamesinin ekinde yer alan tablonun, indirimden yararlanılan her yıl doldurulmasında bir tereddüt yok. Ancak sermaye artışından gelen nakdin banka hesabına fiilen yatırıldığına ilişkin banka dekontunun her yıl gönderilip gönderilmeyeceği konusunda farklı görüşler var. Bence nakdin banka hesabına yatırıldığına ilişkin dekontun bir defa gönderilmesi yeterli. Aynı dekontun indirimden yararlanılan her yıl yeniden gönderilmesinin bir açıklaması yok. Zaten vergi dairesinde olan bir dekontun her yıl tekrar tekrar gönderilmesinin bir fonksiyonu da yok. Ancak yukarıda özetlediğim tebliğ açıklamasında bir defa gönderilmesi yeterli denmediği için uygulamada sorun olabiliyor.
Bu arada bir hatırlatma yapayım. 2022 yılı için faiz oranı TCMB internet sitesinde önce %13,54 olarak açıklandı. Ancak daha sonra %13,47 olarak revize edildi. Önemli fark yok ama doğru oranı kullanmak önemli, 2022 yılı faiz indirimi uygulamasında bu oran kullanılmalı.
Ekonomim.com | Recep BIYIK