O yazılım bir gün mahkemede şirketin aleyhine delil olarak önünüze geldiğinde, çalışanın kahve molasını kaç dakika uzattığına değil, işveren olarak hangi sınırları ihlal ettiğinize bakılır.
Pandemiden sonra yaygınlaşan uzaktan ve hibrit çalışma düzeni, işverenlerin gözetim ihtiyacını artırdı. Evden çalışanların bilgisayarı başında olup olmadığını öğrenmek için “performans yazılımı” adı verilen sistemler devreye girdi. Bazıları çalışanın uygulamalar arasında geçiş yapmasını saniye saniye raporluyor, bazıları ise verimlilik skorları çıkarıyor. Kimi şirketlerde çalışanlar kendini adeta sanal bir gözetleme kulesinin altında buluyor. Fakat gözden kaçan nokta şu: her ekran görüntüsü, her klavye kaydı, her dikkat ölçümü aslında birer kişisel veridir.
KVKK’ya göre kişisel veriler ancak açık rıza ile ya da kanunda belirtilen istisnalar kapsamında işlenebilir. İş Kanunu, işverenin denetim hakkını tanır, ancak aynı zamanda işçiyi koruma yükümlülüğü getirir. Anayasa’nın 20. maddesi özel hayatın gizliliğini güvence altına alır. Yani işverenin elinde sınırsız bir gözetim yetkisi yoktur. Denetim ile gözetim arasındaki çizgi incelir ve ölçüsüzlük başladığında işveren hukuki riskin tam ortasına düşer.
Yargıtay’ın doğrudan yapay zekâ tabanlı yazılımlar üzerine verilmiş bir kararı henüz bulunmuyor. Ancak emsal niteliğinde pek çok karar mevcut. Çalışanın e-postalarının izinsiz okunması, kamera kayıtlarının amacı dışında kullanılması ya da özel hayatına aşırı müdahale edilmesi hallerinde, işverenin tazminat ve işe iade yükümlülüğü doğmuştur. Bu mantığın yapay zekâ destekli izleme sistemleri için de geçerli olacağı açıktır. Bir çalışanın “beni 7/24 izlediler, özel hayatım ihlal edildi” iddiası, sadece bir şikâyet değil, mahkemede güçlü bir argüman olabilir.
Risklerin çeşitliliği de azımsanacak gibi değildir. KVKK ihlali halinde milyon liralık idari para cezaları gündeme gelebilir. Çalışanlar, manevi tazminat davaları açabilir. Yalnızca yazılım raporlarına dayanarak yapılan fesihler geçerli sebep sayılmaz; bu durumda işe iade, boşta geçen süre ücreti ve tazminatlar şirket bütçesini zorlar. Bir çalışanın açtığı dava bile işverene ağır bir fatura çıkarabilir. İşin bir de itibar boyutu vardır: çalışanların “biz robot gibi izleniyoruz” algısı, sendikal şikâyetleri artırır, medyaya yansıyabilir, müşteri gözünde güveni sarsar. Yani kaybınız sadece maddi değil, aynı zamanda marka değeriniz olur.
Peki işveren ne yapmalı? Öncelikle çalışanı bilgilendirmek zorundadır. Hangi verilerin toplandığı, hangi amaçla kullanılacağı ve kimlerin erişebileceği net biçimde anlatılmalıdır. Gereken durumlarda açık rıza alınmalıdır. İzleme yöntemleri ölçülü olmalıdır; çalışanı her saniye kayda almak yerine proje bazlı raporlarla verimliliği ölçmek çok daha makul bir yoldur. Toplanan verilerin güvenliği sağlanmalı, şifreleme ve erişim sınırlandırmaları uygulanmalıdır. Tüm süreç yazılı şekilde belgelenmeli, gerektiğinde Kurul veya mahkeme önünde savunma yapılabilecek güçlü bir dosya hazırlanmalıdır.
İş sözleşmelerine ve şirket içi yönetmeliklere yapay zekâ kullanımına ilişkin hükümler eklenmesi de kritik önemdedir. Çalışana açıkça “bu yazılım şu amaçla kullanılacak” denmelidir. Böylece ileride “benim haberim yoktu” itirazları en baştan önlenmiş olur. Ayrıca yüksek riskli kararlar - işten çıkarma ya da disiplin yaptırımı gibi - yalnızca algoritmaya bırakılmamalıdır. İnsan gözetimi eklenmeli, raporlar somut belgelerle desteklenmelidir. Aksi halde mahkeme, yapay zekâ raporunu tek başına geçerli sebep kabul etmeyecektir.
Yapay zekâ doğru yönetildiğinde işveren için değerli bir yardımcıdır. Çalışanların iş yükünü dengelemeye, verimliliği artırmaya katkı sağlar. Fakat yanlış yönetildiğinde aynı teknoloji, şirketi hem dava dosyalarının hem de gazete manşetlerinin konusu haline getirir. Hukukta bir kural vardır: Önlem almak her zaman cezadan ucuzdur. Bugün bilgilendirme, açık rıza ve ölçülü kullanım adımlarını atmak, yarın milyonluk tazminatlardan çok daha az maliyetlidir.
Unutmayın, çalışanınızı kontrol etmek için kurduğunuz yazılım, bir gün sizin aleyhinize açılacak davanın en güçlü delili haline gelebilir.
Avukat & Hukuk Müşaviri





