2023 yılı bütçesi 4.5 trilyon TL gibi rekor vergi tahsilatına rağmen 1 trilyon 375 milyar TL açıkla kapanmıştı. 2024 yılı bütçesi 7 trilyon 407 milyar TL’lik vergi geliri hedefine rağmen 2 trilyon 651 milyar TL bütçe açığı öngörülerek yapıldı.

2024 bütçesinin ocak ayı sonuçları; geçen yılın aynı ayına göre faiz giderlerinin %467, bütçe açığının ise %367.5 oranında artış gösterdiği kötü bir başlangıç oldu.

Bugün sizlere; 2023 yılında gerçekleşen bütçe gelir sonuçları, bütçede 2024 yılında hangi vergi türünden ne kadarlık tahsilat öngörüldüğü ve geçen yıla göre 2024 yılında vergi tahsilatında öngörülen artışları gösteren tablo yardımıyla hedeflerin tutturulup tutturulamayacağını, ek vergi ya da vergi oran artışları yapılıp yapılmayacağını analiz etmeye çalışacağım.

Yukarıdaki tabloya göre; genel bütçe gelirlerinin %89’u vergi gelirlerinden oluşmaktadır. Toplam vergi gelirleri içinde dolaysız vergilerin (Gelir ve Kurumlar Vergisi) payı %33 olarak öngörülmüştür. Mülkiyet vergileri dışarıda bırakıldığında ise dolaylı vergilerin (KDV, ÖTV vb.) payı %65 seviyelerinde öngörülmüştür. Yani, 22 yıllık tablo değişmemiş, vergi yükü tüketicinin sırtında bırakılmış.

Yukarıdaki tablo; enflasyon nedeniyle yükselen vergi matrahlarının tüketicilerin daha çok vergi ödemelerine neden olduğunu belgelemektedir. Örneğin; 2023 yılında dahilde alınan Katma Değer Vergisi tutarı 505 milyar TL iken 2024 yılında bu tutar 826 milyar TL’ye ulaşacaktır. Yine petrol ve doğalgaz ürünleri ÖTV tahsilat tutarı 2023 yılında 172 milyar TL iken 2024 yılında 451 milyar TL olacaktır.

Ödemeler dengesi açığı ve cari açık problemi ile mücadele ediyoruz derken ithalde alınan Katma Değer Vergisi tahsilat tutarının 2023 yılında 949 milyar TL iken 2024 yılı için 1 trilyon 671 milyar TL’lik hedef konulması çelişki değil mi?

İktidar 2024 yılı için enflasyon hedefini %35 belirlerken, vergi tahsilat hedefini %65 artırımlı belirliyor. Bu iki hedeften hiçbirisi tutmayacak. Aslında iktidarın enflasyonun yüksek olmasından herhangi bir şikayeti yok. Enflasyonu vergilendirmek şahane. 2020 yılı sonunda 833 milyar TL olan vergi tahsilatı, 2023 yılı sonunda 4.5 trilyon TL’ye ulaşmış, daha ne olsun.

Durdurulamayan kamu giderleri ile birlikte tasarruf yapmak gibi bir sorunu olmayan devlet anlayışı birleşince, bu yılda öngörülenin çok üzerinde bir bütçe açığı kaçınılmaz.

Seçimlerden sonra 2022 ve 2023 yıllarında olduğu gibi yine bir ek bütçe, yine bir defalık ek vergiler (özellikle Gelir Vergisi mükellefleri için) ve yine vergi oran artışlarıyla karşılaşacağız. Sistem dolaylı vergiler üzerine kurulmuş ve hedeflerin tutması tüketicilerin harcama yapmasına bağlı olduğu bir ortamda tüketici kredi kartlarında taksiti kaldırmak, ayağına kurşun sıkmak değil mi? Ayrıca ülkemizde enflasyonun nedeni vatandaşların harcadığı para değil, para basıp harcama yapan devlettir.