Stok beyanının 31 Mayıs 2023 tarihine kadar ekinde envanter listesi ile birlikte bildirilmesi gerekiyor. Envanter listesi olmayan beyannameler maalesef kabul edilmiyor, aman dikkat!

7440 sayılı Kanun'la yapılan düzenlemelerle, işletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan mal, makine teçhizat ve demirbaşları kayda alma, kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan mal, makine, teçhizat ve demirbaşlar için düzeltme işlemleri yapma, kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcutları için düzeltme işlemleri yapma ve kayıtlarda olduğu halde işletmede bulunmayan ortaklardan alacaklar ile ortaklara borçlar arasındaki net alacak tutarında düzeltme yapma olanağı getirilmiştir. Bu işlemlerin de 31 Mayıs 2023 tarihine kadar (bu tarih dahil) yapılması gerekmektedir.

Bilanço hesaplarının düzeltilmesine ilişkin bu düzenlemelerin getirilme nedeni kanun gerekçesinde, “işletme kayıtlarının fiili durumlarına uygun hale getirilerek kayıtlı ekonomiye geçisin teşvik edilmesi, kayıt dışı faaliyetlerin kayıt altına alınması ve bu suretle Gelir veya Kurumlar Vergisi mükelleflerinin yasal kayıtlarının gerçek durumu yansıtır bir hale getirilmesi” olarak ifade ediliyor.

Serbest meslek erbabı, ferdi ticari işletmeler, adi ortaklıklar, kollektif şirketler, adi komandit şirketler ile sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler ve iş ortaklıkları yani tüm Gelir ve Kurumlar Vergisi mükellefleri bu düzenlemeden yararlanarak, stok beyanında bulunabilecekler. Stok beyanının 31 Mayıs 2023 tarihine kadar ekinde envanter listesi ile birlikte bildirilmesi gerekiyor. Envanter listesi olmayan beyannameler maalesef kabul edilmiyor, aman dikkat!

Stok beyanı/affı kapsamında beyanda bulunan mükelleflere, belgesiz mal bulundurduğu gerekçesiyle (KDVK Mad. 9/2) malın emsal bedeli üzerinden re'sen cezalı KDV tarhiyatı yapılmayacak. Ayrıca ÖTV kapsamındaki mallar için de stok beyanı yapılabilecek ve belgesiz mal bulundurulduğu gerekçesiyle (ÖTVK. Mad. 4/3) re'sen vergi ziyaı cezalı ÖTV tarhiyatı yapılmayacak. Devlet güvencesiyle geleceğe yönelik risksiz, düşük KDV'li stok yaratmak mümkün.

TEMİZLİK İMANDAN GELİR

Ülkemizde kayıt dışı ekonominin, kayıtlı ekonomi büyüklüğüne ulaşmasına çok az kaldı. Şirketler ağır vergi ve sigorta prim yükü nedeniyle, çalışanlarına ödedikleri ücretleri bordroda düşük gösteriyorlar.

Kasadan yapılan her ödemenin, Vergi Usul Kanunu'na uygun şekilde belgelendirilmesi gerekmektedir. Bu belgelendirmenin ücret ödemelerinin gerçek tutarla kayda alınmaması, hanut ve rüşvet gibi ödemeler nedeniyle belgelendirilemediği durumlarda, kasa şişmekte ve fiktif bir kasa bakiyesi oluşmaktadır. Bu gerçeği ekonomiyi yönetenler, bankacılar velhasıl bütün ekonomi aktörleri bilmektedir.

Öyle ki; bir banka şubesine kredi talebi için başvuran şirketin, kasa hesabında 5 milyon TL'lik bir rakamın olduğunu gören bankacı bile, kasanızda zaten para var, onu harcayın, ne için kredi istiyorsunuz? sorusunu bile sormadan, kredi işlemlerini gerçekleştirmekte. Bu vakıa, ülkemizde ekonominin sorgulanamaz gerçeği olarak kabul görmektedir.

Kasa ve ortaklar cari hesabındaki yüksek rakamları, bankacılar değil ama vergi müfettişleri sorgulamaktadır. Vergi müfettişleri, kasada ya da ortak üzerinde görülen paranın gerçek olduğunu kabul ederek, şirket yönetimine “bu kadar para kasada duramaz, tüccar basiretli davranmak zorundadır, bu parayı bankada değerlendirmiş olsa idiniz, şu tutarda faiz geliri elde edecektiniz” şeklinde olaya yaklaşmaktadırlar.

Vergi incelemeleri sonucunda; kasa ve ortaklar cari hesabındaki yüksek rakamlar esas alınarak şirket tüzel kişiliğine, ortağa kullandırılan para ile ilgili olarak faiz gelirini bildirmemekten dolayı hem Kurumlar Vergisi hem de Katma Değer Vergisi tarhiyatı öneren vergi inceleme raporları düzenlenmektedir. Hatta, bu raporlarla da yetinmeyip; faiz geliri nedeniyle elde edilen kârın dağıtıldığını varsayarak, temettü stopajı yapılmadığı gerekçesiyle cezalı Gelir Vergisi stopaj raporları da düzenlemektedir. Şirketler kasa ya da ortak üzerinde gözüken paranın gerçek olmadığını iddia edemedikleri için düzenlenen raporlar üzerine vergi mahkemesine başvurmaları durumunda, sonuç lehlerine olamamaktadır. Yani, bankacıların görmezden geldiği hususu, vergi mahkemeleri görmektedir.

Dolayısıyla, 7440 sayılı Kanun ile getirilen ve yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığım düzenlemelerden yararlanarak, bahar temizliği fırsatını kaçırmamakta fayda var.

Sözcü | Nedim TÜRKMEN