Kur korumalı mevduat uygulamasının hazineye yüklediği faiz yükünü tüm kamuoyu bilmektedir. Ancak bu durum bile dövizin baskılanması için yeterli olmadı...

Olumsuz siyasi görüntü vermemek adına, ülkeye öyle zararlar veriliyor ki, üzülmemek mümkün değil.

Dolar yükselirse siyasi görüntü zaafa uğrar endişesi ile, doları baskı altında tutulması için bir sürü oyunlar oynanmakta ve ülkeye telafisi zor kayıplar yaratılmaktadır.

Kur korumalı mevduat uygulamasının hazineye yüklediği faiz yükünü tüm kamuoyu bilmektedir. Ancak bu durum bile dövizin baskılanması için yeterli olmadı.

2022 yılında çok konuşulan” net hata ve noksan” tabir edilen bir para girişi var. Merkez Bankası’na döviz giriyor, ama nereden geldiği belli değilmiş. Kaynağı belirsiz bir para olduğu söyleniyor. Araplardan mı, Rusya’dan mı belli değil. Ancak 2023 yılında bu kaynakta kurumaya başlamış. Önceki yılda ayda 2 milyar dolar civarında olan giriş ocak ayında 400 milyon dolara inmiş. Geçtiğimiz haftalarda Suudi Arap prensi yine bir söylemde bulundu ne kadar gerçek bilemiyoruz.

Kur korumalı mevduattan çıkan veya diğer kaynakların dövize gitmesini önlemek için yapılan diğer operasyonda borsadadır. Ne yazık ki burada da gerçek piyasalarda olması gereken uygulamalar dışında zorlama uygulamalar ile borsa yüksek tutulma gayretleri vardır.

Yapılan operasyonlardan biri BES diye adlandırılan bireysel emeklilik sistemindeki biriken bedel borsaya sürülmektedir. Bu sistemde biriken toplam para miktarı 348 milyar TL’dir. Bu tutarın % 30’ u devlet katkısından kaynaklanmaktadır. Devlet katkısından sağlanan bireysel emeklilik tutarından her gün bir milyar TL borsaya nakit girişi yapılarak canlı tutulmaya ve yükselmesini sağlamaya çalışılmıştır. Nitekim 10- 15 gün bu para ile borsa canlanmış, para bitince de aynı oranda gerilemiştir.

Bu kez düşüşü engellemek için varlık fonu devreye sokulmuş, 1 milyar dolar (19 milyar TL) borsaya nakit akışı vererek yükselmesi sağlanmıştır.

Böylesi suni teneffüsler ile borsayı yüksek tutmak ile gerçekten çıkar sağlayan ne yazık ki varlıklarını değerlendiren vatandaşlarımız değildir. Gerçek çıkar sallayan yabancı yatırımcılardır. 2022 yılı ortalarında borsada hisse alan yabancı payı % 66 civarındaydı. Şu an ise borsada kalan yabancı payı % 28’lere düşmüştür. Yabancıların % 38’i borsadan çıktığı görülmektedir. Yabancılar borsadan ne zaman çıkar? Borsada hisselerin yükseldiği, doların düşük olduğu zamanlarda çıkmayı çıkarlarına uygun görürler. Çünkü yüksek fiyattan TL’ ye geçer, düşük kurdan dolarını alır ve gider. İşte borsada esas kâr eden bu % 38 payı alıp giden yabancılardır.

Aslında tüm bu sıkıntılar bugünün sorunu değildir. Son 20 yılın sorunudur. Elimizdeki kaynakları çoğunlukla tüketime, şaşaalı alanlara kaynak aktardık ki, bugün acısını çekiyoruz. 2.000 yılında İstanbul’da gökdelen sayısı 12 taneydi, bugün ise 128 tane olmuş. 504 tane AVM yapılmış, buralarda milyar dolar ithalatla tüketim çılgınlığı yaşanmış. 500 bin ucuz emek çalışanları ile kapitalizmin tüketim pazarları oluşturulmuştur. Bunlar sadece hemen göze batan örnekler. Şimdi tam bir döviz dar boğazında çırpınıp duruyoruz.

Fikret GÖKMEN