Bilindiği üzere, ikinci el binek otomobil alım satımı işiyle uğraşan şirketler, bu amaçla satın aldıkları otomobilleri defter kayıtlarına ticari mal olarak kaydetmekte, ticari mal olarak da satışlarını gerçekleştirmektedirler. Söz konusu araçlar, işletmede kullanılmak amacıyla satın alınmadığından, bu mükellefler bakımından tamamen ticari mal hüviyetindedir.

Buraya kadar herhangi bir sorun bulunmamaktadır. Sorun, binek otomobillerin vergi mükellefi olan kişilerden ve faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanlardan alınması ve KDV ödenmesiyle başlamaktadır. Çünkü, Maliye Bakanlığı bu şekilde ödenen KDV'lerin indirim konusu yapılamayacağı görüşündedir. Bu görüş ise,  sektörü olumsuz etkilemesinin yanında, haksız rekabete de neden olmaktadır.

Aşağıda, bu konu Maliye Bakanlığı ve yargının görüşlerine de yer verilmek suretiyle incelenecek, kişisel görüşlerimiz belirtilecektir.

1) Maliye Bakanlığı'nın Görüşü ve Uygulaması

Maliye Bakanlığı'nın bu konuda öteden bu yana süregelen görüşü;

"Vergi mükellefi kişilerden veya faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanlardan, satmak için alınan ikinci el binek otomobillerinin alımında yüklenilen KDV'nin indirim konusu yapılmasının mümkün olmadığı, indirim konusu yapılamayan bu KDV'nin Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları çerçevesinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmasının mümkün bulunduğu"

 şeklindedir. 

Bu konuda verilen son tarihli bir özelgenin tam metnine önemine istinaden aşağıda yer verilmiştir:

"T.C.

BOLU VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı :

68509125-130.01[ KDV/2014/3]--3

17/02/2015

Konu:

İkinci el binek otomobili alımında ödenen KDV'nin indirilip indirilemeyeceği

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzla; Bolu Vergi Dairesi Müdürlüğünün ............... vergi numaralı mükellefi olarak şirketinizin ikinci el otomobil alım satımı işi yaptığı, satın alınan araçları işletmede kullanmak amacıyla almadığınız için defter kayıtlarınıza ticari mal olarak kaydettiğinizi, ticari mal olarak da satışlarını gerçekleştirdiğinizi, vergi mükellefi olan kişilerden ve faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanlardan almış olduğunuz binek otomobillerinin alışında ödediğiniz katma değer vergisinin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Defterdarlığımızın görüşünün bildirilmesi istenilmiştir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 29/1 inci maddesinde mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV'den Kanununda aksine hüküm bulunmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler nedeniyle ödenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV'den indirebilecekleri, 30/b maddesinde ise faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen KDV'nin vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV'den indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Diğer yandan, 26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin ''III/C-2. İndirilemeyecek KDV'' başlıklı bölümünde; ''Kanunun 30/b maddesine göre, faaliyetleri; kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması, taksicilik işletmeciliği yapılması veya binek otomobillerinin çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları binek otomobillerinin alışlarında ödenen ve faturalarda ayrıca gösterilen KDV indirim konusu yapılabilir. Buna göre, binek otomobillerini yukarıda belirtildiği şekillerde işleten mükellefler bu amaçla kullanılan binek otomobilleri ile ilgili olarak indirim hakkından yararlanabilir.

Ancak mükelleflerin işletme amacı dışında iktisap ettikleri binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen KDV'nin indirimi mümkün değildir. İndirim konusu yapılamayan bu vergi, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları çerçevesinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilir. Bu uygulama binek otomobili işletmeciliği ile uğraşan mükelleflerin işletme amacı dışında satın aldıkları binek otomobilleri için de geçerlidir.'' hükmü yer almaktadır.

Buna göre, şirketinizin faaliyetinin kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması, taksicilik işletmeciliği veya binek otomobillerinin çeşitli şekillerde işletilmesi olmadığı anlaşıldığından, vergi mükellefi kişilerden veya faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanlardan, satmak için alınan ikinci el binek otomobillerinin alımında yüklenilen katma değer vergisini indirim konusu yapılması mümkün değildir. İndirim konusu yapılamayan katma değer vergisinin Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları çerçevesinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır."

2) Danıştay'ın Görüşü

Danıştay ise, Maliye Bakanlığı'nın tam aksi yönünde bir görüşe sahip olup,  KDV Kanununun 30/b maddesinde yer alan düzenlemenin, mükelleflerin kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile aldıkları araçlara yönelik olduğu ve bu araçların kastedildiği ikinci el olarak satmak amacıyla alınan ve dönen varlıklar arasında ‘’Ticari mallar’’ hesabında gösterilen binek otomobiller nedeniyle yüklenilen KDV'nin indirim konusu yapılabileceğine hükmetmiş bulunmaktadır.  

Danıştay'ın konuya ilişkin söz konusu kararının özeti aşağıdadır:

"İndirilemeyecek KDV'nin düzenlendiği 3065 sayılı KDV Kanununun 30/b maddesinde yer alan düzenlemede, mükelleflerin kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile aldıkları araçların yani nihai tüketicisi oldukları araçların kastedildiği, olayda ise, bu nedenle ikinci el satmak amacıyla alınan ve dönen varlıklar arasında ‘’Ticari mallar’’ hesabında gösterilen binek otomobiller nedeniyle yüklenilen KDV'lerin indirim konusu yapılması gerekir." (Dn. 4. Daire'nin E.2009/3700, K.2012/2102 sayılı Kararı)

3) Kişisel Görüşümüz ve Değerlendirmemiz

Yukarıda yapılan açıklamalardan da fark edileceği üzere,  ikinci el binek otomobil ticareti ile uğraşan mükelleflerin satmak amacıyla iktisap ettikleri binek otomobiller nedeniyle yüklendikleri KDV’nin indiriminde yaşanan problem, KDV Kanunu’nun 29-34. maddeleri ile 30/b maddesi hükümlerinin birbiri ile karıştırılmasından kaynaklanmaktadır.

İşletmelere ait binek otomobillere indirim yasağı getiren Kanun’un 30/b maddesi kapsamına, ticari amaçla alınıp satılan ve işletme açısından ticari mal niteliğinde bulunan binek otomobilleri değil, işletmelerin amortismana tabi iktisadi kıymet olarak işletme faaliyetlerinde kullanmak amacıyla satın aldıkları binek otomobilleri girmektedir. Yani, indirim yasağı ticari amaçla alınıp satılanları değil, sadece işletmede kullanmak amacıyla iktisap edilen binek otomobillerini kapsamaktadır. Nitekim, bu husus anılan madde gerekçesinde yer alan “Maddenin (b) bendinde, işletmeye ait binek otomobilleri ile ilgili katma de­ğer ver­gisinin de indirilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Bu şekilde, özel oto­mobillerin mu­vazalı olarak işletmeye sokulması suretiyle özel tüketimin teşvik edilmemesi ve vergi kaybına sebebiyet verilmemesi amaç edinilmiştir.” şeklindeki açıklama ile de sabittir. Madde hükmü ve gerekçesinden aksine bir yorum çıkarılması da söz konusu olamaz.

Kaldı ki, Tek Düzen Hesap Planında da, işletmede kullanılmak amacıyla iktisap edilen binek otomobiller ile satmak amacıyla iktisap edilen binek otomobiller farklı hesaplarda izlenmektedir. Satmak amacıyla iktisap edilenler bilançoda “Dönen Varlıklar” arasında 153- Ticari Mallar hesabında izlenirken, işletmede kullanmak amacıyla iktisap edilenler “Duran Varlıklar” arasında 254-Taşıtlar hesabında gösterilmektedir. 

Kişisel görüşümüze göre, indirim yasağı sadece işletmede kullanmak amacıyla iktisap edilen binek otomobillerini kapsamaktadır. Madde hükmünde geçen “işletmeye ait binek otomobili” ifadesinden, işletmenin olağan işlerinde kullanılmak için iktisap edilen ve muhasebe kayıtlarında duran varlık hesaplarında izlenen binek otomobilleri kastedilmektedir. Bu nedenle, ikinci el binek otomobil ticareti ile uğraşan mükelleflerin satmak amacıyla iktisap ettikleri binek otomobillerinin, işletmede alınıp satılan diğer ticari mallardan herhangi bir farkı bulunmadığından, diğer bir ifade ile bu kapsamda satın alınan binek otomobilleri ticari mal olduğundan, bunların alımı sırasında ödenen KDV’nin, Kanunun 29 ve 34. maddelerinde belirtilen esaslar çerçevesinde indirim konusu yapılması gerekir. Danıştay'ın aynı yöndeki kararına aynen katılıyoruz.

Sonuç olarak; Maliye Bakanlığı, geçmişten bugüne kadar yaşanan süreçte ihilaflı bir çok konuyu gerek kendiliğinden ve gerekse yaratılan ihtilaflar sonrasında verilen yargı kararlarına göre düzeltmiş ve düzeltmektedir.

Bu nedenle, Maliye Bakanlığı'nın ikinci el binek otomobil alım satımı yapan işletmelerin bu amaçla satın aldıkları binek otomobiller nedeniyle yüklendikleri KDV'lerin indirilemeyeceğine ilişkin görüşü Kanuna aykırıdır. Ayrıca, bu görüş sektör içerisinde ikinci el satanlar aleyhine haksız rekabete neden olmaktadır.  KDV'nin haksız rekabete neden olmama özelliği de dikkate alınarak, Bakanlığın söz konusu görüşünü yeniden değerlendirmesinde ve bu mükelleflere KDV  indirim hakkı vermesinde fayda bulunmaktadır. Yargının görüşü de bu doğrultudadır.

Saygılarımla.
Tarih                 : 15.06.2015