Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nca hazırlanan Orta Vadeli Program (OVP), 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca, Cumhurbaşkanı Kararı ile onaylandı.

Onaylanan Orta Vadeli Program (2025-2027) 05 Eylül 2024 tarihli ve 32653 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.

Programın ilk yılında uygulanacak politikalara ve somut tedbirlere ayrıntılı olarak 2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda yer verilecek. Bugün sizlere; OVP’nin henüz kapanmayan 2024 yılına ilişkin revizelerini de dikkate alarak; (2024-2027) dönemi için konulan hedeflerin ulaşılır olup olmadığını analiz etmeye çalışacağım.

ÇELİŞKİLİ HEDEFLER

Programın Merkezi Yönetim Bütçesi’ne ilişkin hedefleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

Orta Vadeli Program kapsamında önce 2024 yılına ilişkin değişikliğe gidilen hedefleri ele alalım:

- Vergi tahsilatı hedefi 7 trilyon 407 milyar 707 milyon TL’den 7 trilyon 605 milyar 500 milyon TL’ye çıkartılmış, yani tahsilat hedefi 197 milyar 793 milyon TL artırılmış.

- Toplam bütçe harcamaları da 11 trilyon 89 milyar 37 milyon TL’den 11 trilyon 213 milyar 100 milyon TL’ye yükseltilmiş, yani harcamalarda 124 milyar 63 milyon TL artış bekleniyor. Bu artışın 43 milyar 800 milyon TL’si faiz giderlerinin artışından oluşuyor.

- 2024 yılı bütçe açığı hedefi 2 trilyon 651 milyar 937 milyon TL’den 2 trilyon 148 milyar 500 milyon TL’ye indirilmiş, yani 503 milyar 437 milyon TL daha az bütçe açığı verecekmişiz!

Tasarruf, 2025 yılına bırakılmış. Personel ve faiz giderleri ile cari transferler almış başını gidiyor. İlk 7 ayda vergi tahsilat hedefinin ancak % 51’i yakalanmış, özellikle dahilde alınan KDV’de tüketimi kısan uygulamaların etkisi ile ciddi bir düşüş başlamış iken, yukarıdaki hedeflerin tutması mümkün görülmüyor. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bazı harcamaların ödemelerini 2025 yılına bırakma düşüncesinin olduğu anlaşılıyor.

Gelelim 2025-2027 yılı hedeflerine

- Üç yılda 39 trilyon 383 milyar 200 milyon TL vergi tahsilatı hedefi konulmuş.

- Üç yılda ödeyeceğimiz faiz gideri 6 trilyon 751 milyar 100 milyon TL, personel gideri 12 trilyon 259 milyar 700 milyon TL ve cari transferler 20 trilyon 702 milyar 300 milyon TL olacakmış.

- Bütün bu artan harcamalara rağmen; 2025 yılı bütçe açığı 1 trilyon 930 milyar TL, 2026 yılı bütçe açığı 2 trilyon 60 milyar ve 2027 yılı bütçe açığı hedefi ise 2 trilyon 39 milyar TL olacakmış.

Türkiye’nin 2021 yılında 1 trilyon 164 milyar TL, 2022 yılında 2 trilyon 353 milyar TL, 2023 yılında 4 trilyon 500 milyar TL vergi tahsilatı yapıp; 2024 yılı için 7 trilyon 407 milyar TL tahsilat hedefi belirleyebilmesinin ana nedeni, enflasyon ve tüketim vergilerinin oranlarının yükseltilmesidir.

OVP’de 2025 için %17.5, 2026 için %9.7 ve 2027 yılı için %7 TÜFE yıl sonu verileri yer almaktadır. Tutması çok zor olan bu enflasyon hedefi tutarsa; vergi tahsilatı hedefi tutmayacaktır. Enflasyon nedeni ile yükselen fiyatlar, vergi matrahlarını yükseltmekte ve yükselen matrahlar üzerinden daha çok KDV ve ÖTV tahsilatı yapılmaktadır. Her 100 TL’nin 72 TL’sini dolaylı vergilerden tahsil eden bir ülkede; Gelir ve Kurumlar Vergisi düzenlemelerinin yapılmasına da izin verilmediğine göre, vergi tahsilatı hedefi nasıl tutacak? Bir defalık ek vergiler ve vergi oran artışları akla ilk gelen çözüm.

Tüketicinin harcayacak parası kalmayıncaya kadar bu süreç devam edecek gibi görünüyor.