Yıllara sari inşaat ve onarım işleri (YSİO) esas itibariyle Gelir Vergisi Kanunu’nun 42 - 44. maddelerinde düzenlenmiştir.


GVK’na göre bir işin yıllara sari inşaat ve onarım işi olarak kabul edilebilmesi için;

- İşin, inşaat ve onarma işi olması,

- İnşaat ve onarma işinin birden fazla takvim yılına sirayet etmesi,

- İnşaat ve onarma işinin taahhüde bağlı olarak yapılması


şartlarının bir arada olması gerekmektedir.

Yıllara sari inşaat işlerinin vergilendirilmesinde çok sayıda sorun bulunmaktadır. Yapılan düzenlemelerle bazı sorunlar giderilse de, tamamının çözüme kavuşturulması mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca, sektörün dinamik bir yapıda olması da, hemen her gün yeni sorunlarla karşılaşılmasına neden olmaktadır.

Bu sorunlardan birisi de, YSİO işlerinde çalıştırılan personel için SGK’ya ödenen ve Hazine tarafından karşılanan sigorta prim desteğinin gelir ve kurumlar vergisi açısından gelir, gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınıp alınmayacağı ve muhasebe uygulamaları açısından netleştirme yönteminin kullanılıp kullanılamayacağına ilişkindir.
 

Peki, sorun tam olarak nereden kaynaklanıyor?

Aslında sorun, SGK teşvikleri ile ilgili yasal düzenlemelerin bizzat kendisinden kaynaklanmaktadır.

Bazı düzenlemelerde, ödenmesi gereken sigorta primlerinin tamamının bazılarında ise belli bir kısmının Hazine tarafından karşılanması öngörülürken, karşılanan tutarların gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gelir, gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınamayacağı çok açık bir şekilde belirtiliyor (5510, 4447 ve 4857 sayılı Kanunlar).

Yıllara sari inşaat işleriyle ilgili yasal düzenleme nasıl?

YSİO işlerinden elde edilen kazançlar, Gelir Vergisi Kanunu’nun “Ticari Kazanç” hükümlerine göre vergilendirilmektedir. Ticari kazancın tespitinde ise “tahakkuk” ve “dönemsellik” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi ise, bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasını ifade etmektedir.

Buna göre, bir takvim yılı veya hesap dönemi içerisinde elde edilen kazançların o döneme ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi ile beyanı gerekmektedir. Ancak, yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinden elde edilen kazanç, ticari kazanç olmakla birlikte kazancın tespiti ve beyanı genel vergileme rejiminden farklı özelliklere sahip bulunmaktadır. Bu nedenle de, yıllara sari inşaat işlerinde işin başlaması ile bitmesi farklı dönemlerde gerçekleştiğinden, bu işlerden elde edilen kazancın tespiti için özel bir vergileme rejimi öngörülmüştür. Yıllara sari inşaat işlerinde kar ve zararın işin bittiği yılda tespit edilip, gelir vergisi mükelleflerince işin bittiği yılı takip eden yılın Mart ayının 25’ine kadar; kurumlar vergisi mükelleflerinde ise hesap döneminin kapandığı ayı takip eden 4. ayın 25 ine kadar beyan edilmesi gerekmektedir (GVK Mad. 42, 43, 44).
 

SGK teşvikleri YSİO’da nasıl dikkate alınacak?

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın bu konudaki görüşü ve uygulaması oldukça net.

Söz konusu görüş ve uygulama, ilgili mevzuatta teşvik tutarlarının GVK ve KVK açısından gelir, gider ve maliyet olarak dikkate alınıp alınmayacağı hususunun açık olarak belirtilip belirtilmemesi durumuna göre değişiyor.

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın görüş ve uygulamasına göre;


- İlgili mevzuatta teşvik tutarlarının GVK ve KVK açısından gelir, gider ve maliyet olarak dikkate alınamayacağı açık olarak belirtilmişse:

İlgili yasal düzenlemede, sağlanan teşvik unsurlarının gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gelir, gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmayacağının açık olarak belirtilmiş olması halinde, işin bittiği yıl itibariyle söz konusu teşvik tutarlarının gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gelir, gider veya maliyet olarak dikkate alınmaması, teşvik tutarlarını aşan kısmın ise gider veya maliyet olarak dikkate alınması,
 

- İlgili mevzuatta teşvik tutarlarının GVK ve KVK açısından gelir, gider ve maliyet olarak dikkate alınmayacağına ilişkin açık hüküm yoksa;

İlgili yasal düzenlemede, sağlanan teşvik unsurlarının gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gelir, gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınıp alınmayacağına ilişkin açık bir hüküm yoksa, sigorta primi işveren hissesi teşviki kapsamında Hazine tarafından karşılanan tutarların işin bittiği yıl itibariyle gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gelir, gider veya maliyet olarak dikkate alınması halinde, gelir olarak  teşvik tutarlarını aşan kısmın ise gider veya maliyet olarak dikkate alınması, söz konusu sigorta primi işveren hissesi desteği tutarlarının düşülmesinden sonra sadece kalan net tutarın gider yazılması halinde, sigorta primi işveren hissesi desteği tutarının ayrıca gelir olarak kaydedilmemesi
 

Gerekmektedir (GİB. Ankara VDB’nin 28.12.2020 tarihli ve 364352 sayılı özelgesi).


SGK teşvikleri nasıl muhasebeleştirilecek?

Tekdüzen muhasebe sisteminin uygulanmasına ilişkin açıklamalar, 1 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği ve daha sonra bu konuda yayımlanan diğer tebliğlerde ikincil düzenlemelerde yapılmış bulunmaktadır.

Bu kapsamda, sigorta primi işveren hissesi destek tutarlarının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından borç tahakkukunun yapılması halinde yani diğer bir deyişle söz konusu tutarların defter kayıtlarında 361 Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri hesabında izlenmesi durumunda, bu tutarların maliyet ya da gider hesaplarında izlenmesi gerekmektedir. Anılan tutarların Hazine tarafından teşvik olarak karşılanması halinde ise, söz konusu tutarların aşağıdaki gibi muhasebeleştirilmesi gerekmektedir.

----------------------------------------------- /----------------------------------------------

361 Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri (Borç)       

                                             602- Diğer Gelirler (SGK Teşvikleri) (Alacak)

---------------------------------------------- /-------------------------------------------------
 

Diğer taraftan, sigorta primi işveren hissesi destek tutarlarının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından borç tahakkukunun yapılmaması halinde, Hazine tarafından karşılanan teşvik unsurlarının gelir veya gider hesapları ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir.

Ayrıca, yıllara yaygın inşaat ve onarım işi yapan mükelleflerin münhasıran yıllara sari inşaat ve onarım işlerine özgü olarak; sigorta primi işveren hissesi destek tutarlarının, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından borç tahakkukunun yapılması halinde “170 Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Maliyetleri” hesap grubunda, devlet tarafından teşvik olarak karşılanması halinde ise bu tutarların “350 Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakedişleri” hesap grubunda izlenmelidir.
 

Gökhan DALKIRAN
Denetçi