Günlük hayatımızın bir parçası haline gelen internet kullanımı adeta hayatımızın seyrine yön veren etkiler doğurmaktadır. Gündelik hayatta birçok ihtiyacımızın kolay ve pratik bir şekilde gerçekleşmesine hizmet etmesi sebebiyle, kişiler çeşitli sebeplerle internet ağına dâhil olarak interneti yoğun olarak kullanmaktadırlar. Çalışma hayatında işverenlerin işin görülmesini sağlamak amacıyla kurmuş olduğu ağlar, internetin sağladığı geniş yelpazedeki olanaklar sebebiyle işçilerin kötü niyetli kullanımına uğramakta ve özel amaçları için kullanıma maruz kalabilmektedir[1].
İş ilişkileri kapsamında işçi, iş görme edimini yerine getirirken özenli davranmak, işini özenle yapmak zorundadır. Özen borcu, işçinin asli edim yükümü olan işin görülmesi sırasında gereken tüm dikkati göstermesi, mesleki bilgisini, fikri ve bedeni yeteneklerini gerektiği şekilde kullanmasını ifade eder. Hemen ifade etmeliyiz ki, bu anlamda özen borcunun dürüstlük kuralı ile dorudan ilgisi bulunmaktadır. Çünkü işçi, dürüstlük kuralları çerçevesinde işini özenle yapması gerekir[2]. İşçinin özen borcu 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 396/I’de düzenlenmiştir. İşçinin yüklendiği işi özenle yapma borcunun yanısıra, işverenin haklı menfaatinin korunmasında da sadakatle davranma zorunluluğu vardır. İşçi, işverene ait makineleri, araç ve gereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları usulüne uygun olarak kullanmak ve bunlarla birlikte işin görülmesi için kendisine teslim edilmiş olan malzemeye özen göstermekle yükümlüdür (TBK m.396/1,2).
Bu kapsamda işçilerin çalışma saatleri içerisinde kişisel amaçlı internet kullanımları, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25 inci maddesinin (II- e) alt bendinde belirtilen, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar olarak değerlendirilebilir. Nitekim, işçinin işyerinde müstehcen sitelere girmesi, internet üzerinden kumar oynaması, uzun uzadıya sosyal medya kullanması ve sosyal medya üzerinden uygun olmayan paylaşımlarda bulunması, yüksek mahkeme tarafından da doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar olarak kabul etmektedir.
Ancak, işverenler açısından işçinin özel amaçla internet kullanımı genel olarak istenmeyen bir durum olmakla birlikte, işverenlerce işçiye bu konuda izin verilebileceği gibi iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi, işyeri iç yönetmeliği, işveren talimatnamelerine konulacak hükümler ile bazı sınırlamalar da getirilebilir. Özel amaçla internet kullanımı genel olarak; çalışma saatleri içinde kişisel amaçlar doğrultusunda internette gezinme suretiyle gerçekleştirilen, çalışma yerine keyfi tutumların sergilendiği iş görmeden uzak fiiller olarak tanımlanmaktadır[3]. İşte bu durum işçinin özen borcuna aykırılık teşkil etmekte ve doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan davranış olarak kabul edilmektedir.
Yargıtay’a göre, işyerine ait işte kullanılmak üzere verilmiş bilgisayarı veriliş amacı dışında kullanmak ve mesai saatleri içerisinde uygunsuz paylaşımlar yapmak fiili, “doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan hal” olup işverenin bu sebeple gerçekleştirdiği fesih haklıdır. Nitekim, işçinin işyeri bilgisayarına kendisine ait özel fotoğraflarla ve kendisine ait erotik içerikli görüntülerin yüklenmesinin ve başkasının bu görüntülere ulaşabilmesini, haklı fesih nedeni olarak değerlendirmiştir[4].
Yargıtay başka bir kararında da, “Somut uyuşmazlıkta, davacının iş amaçlı bilgisayarı mesai saatleri içerisinde müstehcen nitelikli internet sitelerine girmek için kullanmasının iş yerinde olumsuzluklara yol açtığı, bu davranışının işverenin mesaisinden çalmak niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II-e) alt bendinde, doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, kıdem ve ihbar tazminatları istemi yönünden davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir[5].”
Diğer yandan, “İş için verilen telefon ve tahsis edilen internet hattının kullanılmasında önceden bir sınırlama öngörülmemesi işçinin iş amaçlı verilmiş olan telefon ve internet hattının kullanmasındaki özen ve sadakat yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. İşçinin bu imkanları iş amaçlı olarak kullanması asıldır. İş amacının dışında kullanılması hoşgörü sınırlarını aştığı takdirde ve bu durumun süreklilik göstermesi halinde fesih için geçerli ve icabında haklı sebep oluşturabileceği kabul edilmelidir[6].
Bununla birlikte, işçinin mesai saatleri içerisinde, işiyle ilgisiz internet sitelerinde ne kadar zaman geçirdiği, bahse konu internet sitelerinin ne tür alanlarda faaliyet gösterdiği hususları, teknik bilirkişi vasıtasıyla log kayıtları üzerinden incelenmeli ve neticeye göre iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı değerlendirilmelidir[7].
Sonuç olarak, işyerlerinde internetin iş saatleri içerisinde özel amaçlarla kullanımının kısıtlanması yahut tamamen yasaklanması hususu işverenin inisiyatifinde olan bir durumdur. İşyeri bilgisayarların özel amaçlı olarak kullanılmasına işverenin açık veya örtülü izni yoksa bu durum iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshine neden olabilir. Ayrıca, işyerine ait işte kullanılmak üzere verilmiş bilgisayar ile mesai saatleri içerisinde uygunsuz paylaşımlar yapmak fiili, “doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayan hal” olup işverenin bu sebeple gerçekleştirdiği fesih haklıdır.
[1]UYAROĞLU, Osman, İşyerinde Özel Amaçlı İnternet Kullanımının İş Sözleşmelerine Etkisi, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1684841 Erişim.27/02/2024.
[2] ÇELİK, Nuri, CANİKLİOĞLU, Nurşen, CANBOLAT, Talat, İş Hukuku Dersleri, Yenilenmiş 33.Baskı, İstanbul 2020, s.266.
[3]UYAROĞLU, İşyerinde Özel Amaçlı İnternet Kullanımının İş Sözleşmelerine Etkisi, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1684841 Erişim.27/02/2024.
[4] Y9HD. 18.03.2019 T., E.2018/7845, K.2019/5883;ÇİL, Şahin, İş Hukuku Yargıtay İlke Kararları, 9. Baskı, Ankara 2022, s.802.
[5] Y9 HD; 2009/38310 E. 2012/2613 K.
[6] Y22HD.26.03.2019 T., E.2017/21400, K.2019/6668 Legalbank.
[7] Y22HD.29.05.2018 T., E.2015/32283, K.2018/13362 Legalbank.
Yazar Lütfi İNCİROĞLU