Üstüne 2023 yılının 2. yarısından itibaren dünyada egemen olan durgunluk beklentisi de ekonomileri zorlamakta...

Bilindiği üzere 2023 yılı öngörülemezlik ve belirsizlikleri nedeni ile yüzyılın en kötü üçüncü yılı olarak ilan edildi. 2023 yılını kötü kılan;

– Dünya ekonomisindeki belirsizlik ve riskler,

– Bir türlü barış sağlanamayan Rusya Ukrayna savaşı,

– Çin – Tayvan gerginliği,

– Kuzey Kore – Japonya gerginliği,

– Çin’in sıfır covid stratejisi,

– ABD – Çin arasındaki süper güç rekabeti,

– Avrupa Birliğinin sergilediği olumsuz ve kararsız görünüm,

Ve benzeri sebepler dünyayı zorlamaktadır.  

Üstüne 2023 yılının 2. yarısından itibaren dünyada egemen olan durgunluk beklentisi de ekonomileri zorlamakta...

Ülkemiz özelinde 2023 yılında bir genel seçim yapıldı ve büyük bir deprem felaketi yaşandı. Bunlar da zaten daralmış ekonomik ortamı iyice kötüleştirdi. Nitekim yeni ekonomi yönetimi de bu durumu tespit ederek işe başladı ve rasyonel ekonomik kararlar sözü verdi. Dileriz kurulmaya çalışılan dengelerin bozulmaması için popülizmden uzak durulur…

2023 yılı 2024 yılına epeyce sıkıntı devrederek ayrılıyor. Yukarıda saydığımız ve hala tam çözüm yoluna konulamamış sorunların üstüne bir de İsrail –  Filistin savaşı eklenmiş durumda. İlginçtir bu savaş hakkında hiçbir ülke, hatta Birleşmiş Milletler bile etkili olamamakta…

Bildiğiniz gibi ülkemizde Mart 2024 ayında yapılacak yerel seçimler de gündemimize eklenmiş durumda…

Şimdi gelin böyle bir ortamda girdiğimiz 2024 yılında,işletmeleri bekleyen önemli konuların bazılarına bir bakalım:

Kamuda Yapılacak Zam Oranı;

2024 yılında uygulanacak yeniden değerleme oranı, 25 Kasım 2023 tarih ve 554 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu genel tebliği ile yüzde 58,46 olarak ilan edildi. Yani kamunun yapacağı genel zam oranı %58,46 olarak belirlendi. Bu oranın Gelir Vergisi tarifesinin de etkilemesi sebebiyle çalışanların net ücretleri dahil birçok konuda bu oranda değişiklik olacak… Trafik cezaları, ehliyet ve pasaport harçları, yurt dışından getirilen telefonlara uygulanan harçlar, vergi cezaları gibi bir çok maktu ödeme yeniden değerleme oranıncaartırılacak…

Bu oranın açıklanması ile gözler cumhurbaşkanına çevrilmiş durumda… Çünkü Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz yıllarda,kanunların kendisine verdiği indirim yetkisini kullanarak,özellikle motorlu taşıtlar vergisinde daha düşük oranlarbelirlemişti…

2024 yılında yerel seçim yapılacağı da dikkate alındığında cumhurbaşkanının bu yetkiyi kullanmasına kesin gözüyle bakılmaktadır. Ancak 2023 yılında olduğu gibi;cumhurbaşkanı tarafından MTV de indirim yapılması, maliyenin ek vergi uygulamasına engel teşkil etmemektedir.

Enflasyon Muhasebesi Uygulamasına Geçiş;

Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu (IFAC) ve yurt içinden yapılan çağrılar sonucu, 31.12.2023 tarihinde herhangi bir erteleme yapılmaksızın enflasyon muhasebesinin uygulanacağını görüyoruz. Kamu Gözetim Kurumu 2023 yılı mali tablolarının denetiminde enflasyon muhasebesinin uygulanacağını resmî olarak duyurdu. Hazine ve Maliye Bakanlığı da bu konuda yeni bir tebliğ taslağı yayınladı.TBMM’de görüşülmesine başlanan torba kanuna enflasyon muhasebesinin uygulanmasına ilişkin özel hükümler de konuldu.

Ancak enflasyon muhasebesi uygulamasının bazı işletmelere ek vergi yükü getirecek olması o işletmeleri düşündürmektedir. Zira işletmeler doğal olarak ceplerinden çıkacak paraya bakmaktadırlar…

Ülkemizde işletmelerin büyük bir kısmı -ki bu veriler Merkez Bankasının sektörel analizlerinde açık ve net olarak görülmektedir- sınırlı öz kaynakla yaşamını sürdürmeye çalışmaktadır. İşletmelerimiz bankalardan kullandıkları krediyi sermaye olarak görme eğilimindedirler. Bunun sonucu olarak işletmelerimizin büyük bir çoğunluğunun öz sermayesi düşük, borçluluk oranı yüksektir. Dolayısı ile sermaye yapıları zayıf olan ve ihtiyaçlarını borçla finanse eden işletmelerin enflasyon düzeltmesi nedeniyle daha yüksek vergi ödemeleri olasıdır.

Bilindiği gibi ülkemizde 2024 ve 2025 yıllarında da yüksek enflasyonla uğraşacağımız OVP’de teyit edilmiştir. Bu yıllarda enflasyon düzeltilmesi yapıldığında; öz kaynak yapısı zayıf, yabancı kaynak yapısı yüksek işletmelerin enflasyon düzeltmesi nedeni ile daha fazla vergi ödemesi büyük olasılık dahilindedir. Bir işletmenin enflasyon düzeltmesinden kaynaklı ödeyeceği vergi; borçlanma oranı, borçlanma zamanı, varlıkların edinilme tarihi gibi çok sayıda parametreye bağlıdır. Bu sebeple bir genelleme yaparak enflasyon düzeltmesinden kaynaklı vergi yükü tahmini yapmak mümkün bulunmamaktadır.

İşin tekniğine göre; borçlu işletmelerin bir miktar fazla vergi ödemesine neden olsa bile, enflasyon muhasebesinin uygulanması; işletmelerin mali tablolarının piyasa gerçekleri ile uyumu ve güvenirliğinin korunması bakımından zorunlubir uygulamadır.

Yeni Bir Af, Yapılandırma Gelecek mi ?

Maliyenin paraya ihtiyacı her zamankinden daha fazla… Zor ekonomik koşullar nedeni ile tahsilat güçlüğü de çekiyor. Göreceli yüksek çıkan tahsilat tutarları af kapsamında geçmiş dönem borç ödenmesinden kaynaklanmaktadır. Yüzyılın affı diye tanımlanan kapsamlı af süreci yeni bitti. En azından 5 yıl içinde bu kapsamda bir af gelmeyeceği kanısındayız.

Ancak iyi niyetli olup, paraya erişemediğinden ya da alacaklarını tahsilde güçlük çeken, bu sebeple ödeme yapamayan ve borç yapılandırması bozulan işletmelerle, paraya ihtiyacı olan Maliye Bakanlığı’nı ortak bir zeminde buluşturup, tarafları mutlu etmek gerekir.

Acaba bu zemin Mart 2024’de yapılacak yerel seçimler olabilir mi?.. Acaba bu seçimden önce; sadece ödeme yapamadıkları için 7440 sayılı kanundan kaynaklanan haklarını kaybeden mükelleflere ödeme yapmaları için yeni bir hak verilebilir mi?..

Yani aslında esas soru; sınırlı da olsa yeni bir af ya da yapılandırma gelir  mi?..

Hem mükellefleri korumak hem de bütçeye gelir tahsil etmek için böyle bir düzenleme yapılması konusunda bir hareketlilik yaşatıldığını görüyoruz. Bu durum ekonomik dengeye de sosyal dengeye de hizmet eder. Zaten yüksek enflasyon, yüksek faiz ve erişilemeyen krediler nedeniyle, zor bir süreçten geçmekte olan ticaret hayatı, hiç değilse kamu borçları yolu ile biraz rahatlamış olur.

Genel Ekonomik Durum;

Tabi yukarıda sayılan başlıklar biraz mesleğimizle de ilgili… İşletmeleri etkileyecek bunlardan başka da birçok husus bulunmakta…

2024 yılında; her şeyden önce enflasyon oranının yüksek seyredeceği, bütçe ve OVP’de de teyit edilmişti. Bu durum işletmeleri plan yapamadıkları ve geleceği göremedikleri için rahatsız etmektedir. Yüksek seyreden enflasyon ortamında; işletmeler başta yerine koyma maliyeti olmak üzere personel maliyeti gibi diğer maliyetlerini öngörememekte, bu da yönetimi zora sokmaktadır. Asgari ücretin ne oranda artırılacağı merak konusudur. Yapılmayacağı açıklanmış olsa da Temmuzda asgari ücrete artış yapılıp yapılmayacağı hususunda bütün kesimler tam olarak ikna olmuş değiller… Eğer Temmuzda ara artış kaçınılmaz olursa o zaman genel ya da işletme bütçeleri nasıl tutturulacak?…

Ayrıca Mart ayında yapılacak yerel seçimler popülist uygulamalara sebep olacak mı?… Yeni yeni objektif kriterlere göre çalışan ekonomi yönetimi kalıcı olacak mı?… Başta faiz ve kur kararları olmak üzere ekonomik kararlarda istikrar sağlanacağı hususunda tereddüt oluşması işletmeleri huzursuz etmektedir.

İşletmeleri huzursuz eden önemli bir konu da yüksek faize razı olmalarına rağmen finansmana ulaşamamalarıdır. Çünkü görünen o ki enflasyonla mücadele gereği, sürdürülen sıkı para politikası ve tüketici talebinin baskı altına alınması uygulamaları devam edecek… Acaba bu uygulamaların etkileri seçimden sonra kendisini daha fazla mı hissettirecek?..Seçimden sonra bütçe gelirlerini artırmak amacıyla ek vergi gelebilir mi, gelirse hangi sektöre ne oranda ek vergi getirilecek?.. Bunun gibi hususlar işletmelerin karar almasını ve bütçe yapmasını engellemektedir.

Önceki yazılarda ülkemiz gerçeklerine uygun olarak yaptığımız tavsiye hala geçerli…

HALKA ARZ!..

Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu, faizin ve kur artışının yüksek olacağı bir ortamda, pahalı krediye bile ulaşmanın imkansıza yakın olduğu 2024 ekonomik ortamında, sanayi işletmeleri için önerebildiğimiz model halka arzdır… 2023 yılı içerisinde çokça talep edilen halka arz uygulaması, uygulanan ekonomik politikalarla uyumlu olması nedeniyle sistem tarafından da teşvik edilmektedir.

Beklentimiz ve dileğimiz; işletmelerin ekonomik anlamda zora girmelerine engel olmak için, seçimden sonra da halka arzların sistem tarafından desteklenmeye devam edilmesidir…

Sevgili okurlar dünyamıza her alanda sağlıklı bir yıl dilerim…

YMM Yılmaz SEZER